Turkish Risale
LİMMÎ : Turkish Risale
(limmiye
lümmi) (Niçin mânâsındaki "lime" den) Aleni. Açık. * Nazari. Akla dayanan. (Bak: Bürhan)
LİMİTED : Turkish Risale
Mes'uliyetleri, koydukları sermayeye göre hudutlu olan ortaklık
LİNÇ : Turkish Risale
Halk tarafından öldürülme. Halkın bir suçluyu tutup derhal öldürmesi
LİRİK : Turkish Risale
Heyecan ve ahenge fazla ehemmiyet verilen şiir. * Bu tarzda şiir yazan şair
LİS : Turkish Risale
f. Yalayıcı, yalayan. Birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Kâse-lis $
Çanak yalayıcı. Dalkavuk
LİSAM : Turkish Risale
Yüz örtüsü, yaşmak. Nikab
LİSAN : Turkish Risale
Dil. Konuşma dili. Lehçe. (Bak: Dil)
LİSAN-I EDEB : Turkish Risale
Edeb ve edebiyât dili, lisânı
LİSAN-I GAYB : Turkish Risale
Gaybın haberlerini bildiren dil. Ahiret ahvalini veya bizce bilinmeyen gayb hükmündeki haberleri söyleyen. "Kur'an-ı Kerim"
LİSAN-I HAL : Turkish Risale
Hal dili. Bir şeyin görünüşü ile bir mânâ ifade etmesi (Bak: Hal)(Akılları gözlerinde olan avama ders veren fiildir, lisan-ı haldir.)(Bütün mevcudat, her birisi birer mahsus tesbih ve birer hususi ibadet, birer hâs secde ettikleri gibi, bütün kâinattan Dergâh-ı İlâhiyeye giden bir duâdır. Ya, istidad lisaniyledir: Bütün nebatat ve hayvanatın duâları gibi ki; her biri lisan-ı istidadı ile Feyyaz-ı Mutlak'tan bir suret taleb ediyorlar. Ve Esmâsına bir mazhariyet-i münkeşife istiyorlar. S.)
LİSAN-I KAL : Turkish Risale
Söz ile anlatılan mâna. Konuşma dili
LİSAN-I MÂDER-ZÂD : Turkish Risale
Ana dili
LİSAN-I NAHVÎ : Turkish Risale
Arapçanın bir vasfı; intizam ve kaidelere, düsturlara bağlı belâgatlı dil.(...Amma nazariyat-ı diniyelerin mahfazaları olan elfazlar ise değiştirilmeye lüzum kalmaz. Çünkü nasihat ile ve sair tedris ve talim ve va'z ile o ihtiyaç mündefi' olur. Lisan-ı nahvi olan lisan-ı Arabînin camiiyyeti ve elfaz-ı Kur'aniyenin i'cazı öyle bir tarzdadır ki, kabil-i tercüme değildir. Belki muhaldir diyebilirim. Kimin şüphesi varsa i'câza dair Yirmibeşinci Söz'e müracaat etsin. M.)
LİSAN-ÂŞNÂ : Turkish Risale
f. Lisan bilir. Yabancı dil bilen
LİSAN-ÜN-NÂR : Turkish Risale
Ateşin alevi, ateşin parıltısı
LİSANEN : Turkish Risale
Konuşarak. Dil ile. Söz söyleyerek
LİSANS : Turkish Risale
Fr. Herhangi bir mevzuda verilen izin. Müsaade belgesi. * Üniversite tahsili tamamlanınca alınan diploma. * Bir sporcunun resmi yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonu tarafından kendisine verilen kayıt fişi veya kimlik kartı. * İthal veya ihracı serbest bırakılmayarak muayyen bir nizama bağlanmış malların ithal veya ihracı için idare tarafından verilen müsaade
LİSANULLAH : Turkish Risale
Allahın lisânı. Kur'an-ı Kerim
LİSANÎ : Turkish Risale
Lisanla ilgili, dile ait
LİSAT : Turkish Risale
(Lise. C.) Tıb: Diş etleri
LİSE : Turkish Risale
(C.: Lisât) Diş eti
LİSEVÎ : Turkish Risale
Diş etleriyle ilgili, diş etlerine ait
LİSME : Turkish Risale
Azarlamak, paylamak
LİSSE : Turkish Risale
(C.: Lisâ-Lisât) Diş diplerinin eti
LİTAF : Turkish Risale
(Latif. C.) Yumuşaklıklar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani