Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

MEDAFİN : Turkish Risale

(Medfen. C.) Mezarlar, kabirler. Gömülecek, defnolunulacak yerler

MEDAMİ'-İ HİCRAN : Turkish Risale

Hicran gözyaşları. Ayrılık gözyaşları

Sebeb, vesile. * Bir şeyin etrafında döneceği nokta. Bir şeyin devredeceği, üzerinde hareket edeceği yer. * Gezegenlerin gezerken hareket noktalarının çizdiği dâire. (Dünya, güneş etrafında seyrederken medar-ı senevîsi bir dâireyi andırır.)

MEDAR-I FAHR : Turkish Risale

İftihara sebeb olan. Övmeğe vesile

MEDAR-I MAİŞET : Turkish Risale

Geçim vasıtası

MEDAR-I SENEVÎ : Turkish Risale

Dünya, güneş etrafında seyrederken çizdiği farazi dâire

MEDAR-I TAAYYÜŞ : Turkish Risale

Maişet tedarikine sebeb olan, geçim vesilesi

MEDAR-I İBRET : Turkish Risale

İbret almağa yarıyan

MEDAR-ÜL AYN : Turkish Risale

Göz çukuru

MEDARE : Turkish Risale

Kova gibi dikip su çekmekte kullanılan deri

MEDARİC : Turkish Risale

(Medrec ve Medrece. C.) Merdivenler. * Meslekler, yollar

MEDARİS : Turkish Risale

Medreseler. Ders okunan yerler. Talebe-i ulumun ikametgâhları. Din, imân, ahlâk dersi ve fenni ilim okutulan ve aynı zamanda talebenin ikamet ettiği mektebler

MEDAS : Turkish Risale

Harman yeri

MEDASE : Turkish Risale

Harman yeri

MEDAYİH : Turkish Risale

Medhe lâyık işler ve hareketler

MEDAYİH-İ BÂHİRE : Turkish Risale

Çok açıktan birisini veya bir şeyi övmek, medhetmek

MEDAYİN : Turkish Risale

(Midyân. C.) Dâima borçlanan kimseler

MEDAİH : Turkish Risale

Medhetmeler. Övmeler. Medhedişler

MEDAİN : Turkish Risale

(Medayin) Şehirler, medineler. Büyük memleketler. * Şimdi harabe olup İslâmiyyetten evvel yaşamış Kisralıların Nuşirevan zamanında kurdukları merkez-i hükümetleri olan büyük şehir. Peygamber Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın doğduğu gece bu şehirdeki büyük sarayın eyvanları yıkılmıştı

MEDBEE (MEDBE) : Turkish Risale

Kabaklık, kabağı çok olan yer. * Kul, abd

MEDBUG : Turkish Risale

Dibâgat olunmuş, tabaklanmış

Turkish Risale