Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MEDER : Turkish Risale

Tezek, toprak tezeği. * Çakıl. Kuru çamur. Kuru balçık. * Köy, mahalle

MEDFA' : Turkish Risale

(C.: Medâfi') Ask: Top

MEDFEE : Turkish Risale

Deve sürüsü. Çok miktar deve

MEDFEN : Turkish Risale

Mezar. Defnedilen, gömülen yer

MEDFU' : Turkish Risale

Dışarı çıkarılmış, def olunmuş, kovulmuş. * Verilmiş, vezneden çıkarılmış

MEDFUAT : Turkish Risale

(Medfu'. C.) Defedilip dışarı çıkarılmış olanlar. * Sarfedilmiş ve verilmiş paralar. Harcanan veya kasadan çıkan paraların, hesap defterinde kaydedildiği hâne

MEDFUN : Turkish Risale

Defnedilmiş. Gömülmüş

MEDH : Turkish Risale

Birisinin iyiliğini, iyi vasıflarını söylemek. Övmek

MEDHA : Turkish Risale

Deve kuşunun yumurtladığı yer

MEDHAL : Turkish Risale

Girilecek taraf. Dahil olacak yer. * Giriş. Esere başlangıç. Önsöz. Mukaddeme

MEDHALDAR : Turkish Risale

f. Bir işte parmağı olan. Bir işe karışmış olan

MEDHAZA : Turkish Risale

(C: Medâhız) Ayak kayacak yer

MEDHENE : Turkish Risale

Yağhâne

MEDHUL : Turkish Risale

(Dahl. den) Ayıplanacak kusuru olan. * Dile düşmüş. * Kendisine birşey girmiş olan

MEDHUN : Turkish Risale

f. Tabaklanmış deri

MEDHUR : Turkish Risale

Uzaklaştırılmış veya kovulmuş olan. Tardedilmiş olan

MEDHUŞ : Turkish Risale

Dehşete uğramış. Şaşırmış. Korkmuş

MEDHUŞÂNE : Turkish Risale

Ürkmüş gibi. Ürkmüş bir hâlde

MEDHİYAT : Turkish Risale

(Medhiye. C.) Medh etmeler, övmeler

MEDHİYE : Turkish Risale

Birini medhetmek için yazılan yazı

MEDKUK : Turkish Risale

Döğülmüş, toz hâline getirilmiş

MEDL : Turkish Risale

Zayıf, yeyni kimse

MEDLEBE : Turkish Risale

Çınarlık

MEDLUL : Turkish Risale

Delâlet olunan. Gösterilen. * Mânâ. Meâl. Mefhum. Delil getirilen şey. Bir kelime veya bir işâretten anlaşılan

MEDLULİYYET : Turkish Risale

İşâret ve delil olma hâli