Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FLİTLEME : Turkish Turkish

flitlemek eylemi

FLİTLEMEK : Turkish Turkish

flit vb. kullanarak bir yere ilaç püskürtmek

FLİTLENMEK : Turkish Turkish

flit kullanarak ilaç püskürtülmek

FLOK, -KU : Turkish Turkish

geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken

FLOR : Turkish Turkish

- flüor

FLORA : Turkish Turkish

itey

FLORACI : Turkish Turkish

- biteyci

FLORAL : Turkish Turkish

çiçekle ilgili

FLORAL : Turkish Turkish

çiçek, bitki desenli kuma?

FLÖRE : Turkish Turkish

kılıçoyununda kullanılan ucu düğmeli kılıç

FLORESAN : Turkish Turkish

flüorışıl

FLORESAN LAMBA : Turkish Turkish

içindeki seyreltilmiş gazda oluşan elektrik boşalması sonunda yayılan ışınımların etkisiyle çeperleri flüorışıl durumuna gelen cam tüp

FLORESANS : Turkish Turkish

flüorışı

FLORİ : Turkish Turkish

altın para

FLORİN : Turkish Turkish

hollanda para birimi, °gulden

FLÖRT ETMEK : Turkish Turkish

karşı cinsten biriyle ilişki kurmak

FLÖRT, -TÜ : Turkish Turkish

kadınla erkek arasındaki ilişki

FLÖRT, -TÜ : Turkish Turkish

flört edilen kimse

FLÖRT, -TÜ : Turkish Turkish

siyasal bir partiye, yabancı bir ülkeye vb. ye tam olarak bağlanmadan yaklaşma

FLORYA : Turkish Turkish

ıspinozgillerden, tüyleri yeşilimsi, ağaçlık ve fundalıklarda yaşayan güzel ötüşlü bir kuş, yelve (choloris choloris)

FLOŞ : Turkish Turkish

selülozdan, yapay, parlak, bükümsüz iplik

FLOŞ : Turkish Turkish

poker oyununda aynı renkten ve aynı türden beş kâğıt

FLU : Turkish Turkish

açık seçik olmayan, bulanık

FLÜOR : Turkish Turkish

atom numarası 9, atom ağırlığı 19, yoğunluğu 1,265, kokusu ozonu andıran, yesilimtırak sarı renkte, halojenler grubunun ilk elementi olan basit element, simgesi f

FLÜORIŞI : Turkish Turkish

kimi cisimlerin aldıkları ışığın boyu daha uzun ışık ışınımlarını dönüştürmesi özelliği, °floresans