Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FOKURDATMA : Turkish Turkish

fokurdatmak eylemi

FOKURDATMAK : Turkish Turkish

fokurdamasını sağlamak

FOKURTU : Turkish Turkish

sıvılar fokurdarken çıkan ses

FOL : Turkish Turkish

tavuğun istenen yere yumurtlaması için o yere konan yumurta ya da yumurtaya benzeyen şey

FOL YOK YUMURTA YOK : Turkish Turkish

ortada belli bir neden, konuyla ilgili hiç bir belirti yokken varmış gibi davranma

FOLK : Turkish Turkish

halk

FOLK MÜZİĞİ : Turkish Turkish

halk müziği

FOLK MÜZİĞİ : Turkish Turkish

özellikle ii. dünya savaşından sonra amerika'da başlayan, halk şarkılarından esinlenen müzik

FOLK SANATÇISI : Turkish Turkish

halk müziği yapan, söyleyen sanatçı

FOLKLOR, -RU : Turkish Turkish

halkbilim, °halkiyat

FOLKLORCU : Turkish Turkish

halkbilimci

FOLKLORİK : Turkish Turkish

folklorla ilgili

FOLKLORİK : Turkish Turkish

halkbilimsel

FOLLUK : Turkish Turkish

tavukların yumurtlaması için hazırlanmış yer

FOLYO : Turkish Turkish

çok ince metal ya da sentetik yaprak

FON : Turkish Turkish

elirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para

FON : Turkish Turkish

sinemada, tiyatroda oyuncuların arkasındaki resim, fotoğraf ya da çeşitli plastik öğelerden oluşan dekor, görüntü

FON : Turkish Turkish

(resimde) bir tabloda, üzerinde konunun işlendiği boya katı

FON : Turkish Turkish

ıçmimaride üstüne başka şeyler eklenen bölüm

FON : Turkish Turkish

ir kumaşın alt dokusu

FÖN : Turkish Turkish

havadaki su buharının bir engebeyi aşarken azalmasıyla havanın alçalması sonucu esen sıcak ve kuru rüzgâr

FON DİP : Turkish Turkish

ardakta ya da şişede kalan içkiyi bir seferde sonuna değin içmek anlamına gelen "fon dip yapmak" kalıbında geçer

FÖN ÇEKMEK : Turkish Turkish

içimlendirerek saç kurutma ve tarama yöntemi

FON MÜZİĞİ : Turkish Turkish

ir sahne yapıtı oynanırken çalınan müzik

FONDA : Turkish Turkish

geminin demir attığı yer