Turkish Turkish
FORMİKA : Turkish Turkish
marangozculukta, reçineyle kullanışlı duruma getirilmiş, preslenmiş kâğıttan oluşan kaplama malzeme
FORMİKASİT : Turkish Turkish
karıncalarda ve kimi bitkilerde bulunan asit (hcooh), karınca asidi
FORMOL, -LÜ : Turkish Turkish
formaldehidin yüzde kırklık değişik sulu çözeltisine verilen ad
FORMÜL : Turkish Turkish
genel bir olguyu, bir kuralı ya da ilkeyi açıklayan simgeler takımı
FORMÜL : Turkish Turkish
ir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek
FORMÜL : Turkish Turkish
çıkar yol, tutulan yol yöntem
FORMÜL : Turkish Turkish
kalıplaşmış, basmakalıp anlatım
FORMÜL : Turkish Turkish
ir ya da birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan cebirsel anlatım
FORMÜL : Turkish Turkish
ileşik bir cismin bileşimine giren maddeleri ve bunların o bileşikmaddedeki oranlarını gösteren simge takımı
FORMÜL BULMAK : Turkish Turkish
ir işi çözümleyecek çıkar yol bulmak
FORMÜLE ETMEK : Turkish Turkish
ir düşünceye bir anlatım biçimi vermek
FORMÜLER : Turkish Turkish
formül dergisi
FORMÜLLEŞME : Turkish Turkish
formülleşmek eylemi
FORMÜLLEŞMEK : Turkish Turkish
formül durumuna gelmek, kısa ve özlü duruma gelmek
FOROZ : Turkish Turkish
ir ağ atmada çıkarılan balık miktarı
FOROZ KAYIĞI : Turkish Turkish
dalyandan balık çıkarmak için kullanılan kayık
FORS : Turkish Turkish
devlet başkanının bulunduğu yerlere, amirallerin çalıştıkları kuruluşlara ya da gemilere, generallerin garnizonlarına ve bu aşamalardaki görevlilerin arabalarına çekilen üç ya da dört köşeli bayrak biçimindeki simge
FORS : Turkish Turkish
söz geçirirlik, saygınlık
FORSA : Turkish Turkish
gemilerde kürek çeken tutsak ya da hükümlü kimse
FORSALAMAK : Turkish Turkish
çeşitli araçlarla savunulan boğaza, limana, geçide zorla girmeye çalışmak
FORSEPS : Turkish Turkish
kimi güç doğumlarda çocuğun başını tutup dışarı çekmeye yarayan araç
FORSLU : Turkish Turkish
üzerine fors çekilmiş (gemi, otomobil)
FORSLU : Turkish Turkish
sözü geçer, güçlü
FORSLULUK : Turkish Turkish
forslu olma durumu
FORSU OLMAK : Turkish Turkish
ir konuda saygınlığı, gücü, yeteneği bulunmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani