Turkish Turkish
FOSİLLEŞME : Turkish Turkish
fosilleşmek eylemi, taşıllaşma
FOSİLLEŞMEK : Turkish Turkish
tasıllasmak
FOSİLLEŞMEK : Turkish Turkish
gerilemek, köhneleşmek
FOSİLLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish
taşıllaştırıcı
FOSİLLEŞTİRMEK : Turkish Turkish
taşıllaştırmak
FOSİLLİ : Turkish Turkish
taşıllı
FOSLAMAK : Turkish Turkish
fos çıkmak
FOSLATMAK : Turkish Turkish
yanlışını ya da hilesini ortaya çıkararak birini bozmak, utandırmak
FOSSEPTİK : Turkish Turkish
lağım çukuru
FOSUR FOSUR : Turkish Turkish
tütün, sigara vb. nin dumanını savurarak içmek anlamında fosur fosur içmek deyiminde geçer
FOSURDAMA : Turkish Turkish
fosurdamak eylemi
FOSURDAMAK : Turkish Turkish
solurken ağızdan ses çıkarmak
FOSURDATMAK : Turkish Turkish
tütün, sigara vb. yi duman çıkararak içmek
FOSURTU : Turkish Turkish
sigarayı fosur fosur içerken çıkan ses
FOTA : Turkish Turkish
ıçinde şarap yapılan bir çeşit fıçı
FOTİN : Turkish Turkish
- potin
FOTO : Turkish Turkish
fotoğrafçı sözcüğünün kısaltılmışı
FOTO- : Turkish Turkish
işık
FOTOAKIM : Turkish Turkish
fotoelektrik olayından elde edilen akım
FOTOBİYOLOJİ : Turkish Turkish
işığın canlılar üzerindeki etkisini konu alan bilim dalı
FOTODİZGİ : Turkish Turkish
asın işlemlerinde metin dizgisi için fotoğraf sistemlerinden yararlanma yöntemi
FOTOELEKRON : Turkish Turkish
işılelektron
FOTOELEKTRİK : Turkish Turkish
işığın etkisiyle elektrik üretme, yaratma
FOTOELEKTRİK : Turkish Turkish
işık ışımalarının etkisiyle oluşan her tür elektrik olayı için kullanılır, ışılelektrik
FOTOFİNİŞ : Turkish Turkish
ir yarışta, yarışanların varış anını saptayan aygıt
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani