Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FRAGMAN : Turkish Turkish

tanıtma filmi

FRAK, -KI : Turkish Turkish

esmi törenlerde giyilen uzun etekli, eteğinin arkası beline kadar yırtmaçlı, siyah, resmi erkek ceketi ve takımı

FRAKSİYON : Turkish Turkish

ir siyasal partinin politikasını parlamentoda, yerel yönetimlerde ve çeşitli örgütlerde yürütmek için örgütlenmiş grup, bölüngü

FRAKSİYON : Turkish Turkish

ir siyasal parti, sendika vb. örgütün içinde, izlenmekte olan ana politik çizgiye karşı olan, alınan kararlara karşı savaşım veren grup

FRANCALA : Turkish Turkish

ıyi nitelikli undan yapılan ince uzun ekmek

FRANCALALIK : Turkish Turkish

francala yapmaya uygun olan (un)

FRANK : Turkish Turkish

fransız para birimi

FRANKEŞTAYN : Turkish Turkish

korku veren yapay insan tipi, canavar

FRANSİYUM : Turkish Turkish

aktinyum'dan elde edilen, atom numarası 87, atom ağırlığı 223 olan radyoaktif element, simgesi fr

FRANSIZ : Turkish Turkish

fransa'da yaşayan bir halk ve bu halkın soyundan olan kimse

FRANSIZ : Turkish Turkish

fransız halkına özgü olan, fransa ile ilgili olan

FRANSIZCA : Turkish Turkish

hint-avrupa dillerinin latince kolundan gelişmiş olan, fransa ve fransız uygarlığını benimseyen ülkelerde, diplomaside, bilimde konuşulan dil

FRANSIZCA : Turkish Turkish

u dile özgü olan

FRAPAN : Turkish Turkish

gözalıcı, alımlı, cafcaflı

FRAPAN : Turkish Turkish

göze batacak, dikkati çekecek biçimde

FRAPANLAŞMAK : Turkish Turkish

frapan duruma gelmek

FRAPANLIK : Turkish Turkish

frapan olma durumu

FREKANS A. FR. FİZ. : Turkish Turkish

(ses, dalga vb. için) birim zamandaki titreşim sayısı, sıklık

FREKANS A. FR. FİZ.LARI TUTMAK (UYMAK) : Turkish Turkish

insanların duygu ve davranışları benzemek

FREKANSÖLÇER : Turkish Turkish

sıklıkölçer

FREN : Turkish Turkish

ir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye ya da onu durdurmaya yarayan düzenek

FREN YAPMAK : Turkish Turkish

u düzeneği kullanarak taşıtın hızını kesmek ya da taşıtı durdurmak

FRENCİ : Turkish Turkish

tren yolu dönemecinde yol boyundaki frenlere kumanda eden görevli

FRENGİ : Turkish Turkish

genellikle cinsel birleşmelerle bulaşan, sağaltılmazsa inme, körlük, delilik gibi sonuçlara kadar varan, döle de geçerek vücutça ve akılca sakat bir soyun yetişmesine neden olan sayrılık

FRENGİ : Turkish Turkish

gemi güvertelerinde, suların dışarıya akması için bordalara açılan delik