Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GECİKTİRİCİ : Turkish Turkish

ir olayın, bir şeyin geçikmesine neden olan

GECİKTİRİM : Turkish Turkish

ızleyiciye herhangi bir olayın ortaya çıkacağını sezdirmek, fakat sonucu durmaksızın geciktirerek onu sürekli bir bekleme, gerginlik, sıkıntı içinde bırakmak biçimindeki anlatım

GECİKTİRME : Turkish Turkish

geciktirmek eylemi, °tehir

GECİKTİRMEK : Turkish Turkish

gecikmesine neden olmak, °tehir etmek

GEÇİLMEK : Turkish Turkish

geçmek eylemi yapılmak

GEÇİLMEK : Turkish Turkish

ırakılmak, terk edilmek, vazgeçilmek

GEÇİM : Turkish Turkish

geçinmek eylemi, geçinme araçları, geçinme, °maişet

GEÇİM : Turkish Turkish

anlaşma, uyuşma

GEÇİM SIKINTISI ( YA DA GEÇİM ZORLUĞU) : Turkish Turkish

geçinmede çekilen güçlük

GEÇİM DERDİ : Turkish Turkish

geçim sıkıntısı

GEÇİM DÜNYASI : Turkish Turkish

kişinin kendi çıkarlarını düşünmesi gerektiğini belirtmek için kullanılır

GEÇİM İNDEKSİ : Turkish Turkish

geçim için gerekli olan nesnelerin fiyatlarının karşılıklı olarak gösterildiği çizelge

GEÇİM KAPISI : Turkish Turkish

geçim sağlanan işyeri

GEÇİM YOLU : Turkish Turkish

yaşamak için gereken kazancı sağlama çaresi

GEÇİMLİ : Turkish Turkish

çevresindekilerle iyi geçinen

GEÇİMLİK : Turkish Turkish

yiyecek parası, °nafaka

GEÇİMLİLİK : Turkish Turkish

geçimli olma durumu

GEÇİMSİZ : Turkish Turkish

çevresindekilerle iyi geçinemeyen, kavga çıkaran, huysuz, °şirret

GEÇİMSİZLİK : Turkish Turkish

geçimsiz olma durumu

GECİN : Turkish Turkish

taneleri ayrılan yeşil fasulyenin hayvanlara yedirilen kabuk ve sapları

GECİN : Turkish Turkish

yulafın hayvanlara verilen sapları

GEÇİNDİRMEK : Turkish Turkish

geçinmesini, yiyip içmesini sağlamak

GEÇİNECEK : Turkish Turkish

geçinmeye yarayan, geçinmeyi sağlayan, geçimlik, °nafaka

GEÇİNİLMEK : Turkish Turkish

geçinmek eylemi yapılmak

GEÇİNİP GİTMEK : Turkish Turkish

çok iyi değilse de şöyle böyle geçinmek