Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GİRDİ : Turkish Turkish

ütçeye çeşitli kaynaklardan gelen gelir

GİRDİ ÇIKTI ( YA DA GİRDİSİ ÇIKTISI) : Turkish Turkish

yakın ilişki

GİRDİ ÇIKTI ( YA DA GİRDİSİ ÇIKTISI) : Turkish Turkish

ilinmeyen karışık yönler, ayrıntılar

GİRDİSİ ÇIKTISI 1) : Turkish Turkish

yakın ilgi, ilişki

GİRDİSİ ÇIKTISI 1) : Turkish Turkish

(bir şeyin) karışık ayrıntıları

GİRDİSİ ÇIKTISI 1) : Turkish Turkish

(bir şeyin) gelir ve gideri, elde edilen ve harcananı

GİRECEK DELİK ARAMAK : Turkish Turkish

saklanmak ya da saklanmak istemek

GİRGİN : Turkish Turkish

herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen, girişken "pısırık" karşıtı

GİRGİNLİK : Turkish Turkish

girgin olma durumu, girişkenlik

GIRGIR : Turkish Turkish

usanç veren sürekli ve kaba ses

GIRGIR : Turkish Turkish

açık denizlerde balık avlamakta kullanılan büyük ağ

GIRGIR : Turkish Turkish

(firma adından) mekanik düzenekli süpürme aygıtının firma adı ve bu türden bütün süpürgeler

GIRGIR : Turkish Turkish

usanç veren sürekli ve kaba bir sesle

GIRGIRLAMAK : Turkish Turkish

gırgırla süpürmek

GİRİFT TEZYİNAT : Turkish Turkish

- girişik bezeme

GİRİFT, -Tİ : Turkish Turkish

irbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık

GİRİFT, -Tİ : Turkish Turkish

(eski güzel yazı sanatında) boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı)

GİRİFT, -Tİ : Turkish Turkish

türk müziğinde kullanılmış ney'e benzer bir çalgı

GİRİFTAR : Turkish Turkish

tutulmuş, yakalanmış

GİRİFTAR OLMAK : Turkish Turkish

tutulmak, yakalanmak

GİRİFTZEN : Turkish Turkish

girift çalan kimse

GIRIL GIRIL : Turkish Turkish

gırıl gırıl ses çıkararak

GİRİLMEK : Turkish Turkish

girmek eylemi yapılmak

GİRİM : Turkish Turkish

girmek eylemi, girme

GİRİMLİK : Turkish Turkish

ir yere girmek hakkını gösteren kâğıt, giriş kartı, duhuliye kartı