Turkish Turkish
GİRMEK : Turkish Turkish
(ordu) almak
GİRMEK : Turkish Turkish
ıncelemek, ayrıntılara inmek
GİRMEK : Turkish Turkish
girişmek, başlamak
GİRMEK : Turkish Turkish
ir şeyin içinde olmak; ona, oraya sızmak
GİRMEK : Turkish Turkish
(zaman, dönem anlamlı kavramlar için) başlamak
GİRMEK : Turkish Turkish
(ağrı, sancı) başlamak, saplanmak
GİRMEK : Turkish Turkish
yeni bir duruma geçmek, dönüşmek
GİRMEK : Turkish Turkish
(soyut şeyler için) ıyice anlamak, iyice bilmek. fizikle bir türlü barışamadı, ders kafasına girmiyor
GİRMEK : Turkish Turkish
kavgaya tutuşmak
GİRMEK : Turkish Turkish
(bir şeye) başlamak
GİRMEK : Turkish Turkish
erişmek, ulaşmak
GİRMEK : Turkish Turkish
ir şeyin yapımında, bileşiminde yer almak
GİRMEK : Turkish Turkish
yazılmak, başlamak
GİRMEK : Turkish Turkish
ıstenilen duruma gelmek
GİRMEK : Turkish Turkish
yemek yemek
GİRMEK : Turkish Turkish
salgın başlamak, bulaşmak
GİRMELİK : Turkish Turkish
ir yere girmek için verilen para, giriş ücreti
GIRNATA : Turkish Turkish
klarnet
GIRNATACI : Turkish Turkish
klarnetçi
GIRT GIRT : Turkish Turkish
gırt sesi çıkararak
GIRT, -TI : Turkish Turkish
sert ya da kalın bir şey kesilirken çıkan ses
GIRTLAK : Turkish Turkish
soluk borusunun üst bölümü, imik, °hançere
GIRTLAK : Turkish Turkish
yiyip içme
GIRTLAK GIRTLAKA GELMEK : Turkish Turkish
kıyasıya dövüşmek
GIRTLAK ÜNSÜZÜ : Turkish Turkish
ciğerlerden gelen havanın gırtlaktaki yarı kapalı engellere çarpıp gevşemesiyle oluşan ötümsüz ünsüz
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani