Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

tüketilmek, harcanmak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

götürülmek, gönderilmek

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

yeter olmak, yetmek, yetişmek

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

yürümek, yol almak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

dayanmak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

geçmek

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

herhangi bir durumda olmak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

yok olmak, elden çıkmak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

ölmek

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

aşvurmak, yapmak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

ir şey zarar görmüş olmak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

(makine için) ışlemek, çalışmak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

(bir durum) sürmek

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

satılmak

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

ir yere, etkinliğe devam etmek

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

yönelme durumundaki adla kalıplaşarak kullanılır

GİTMEK, -DER : Turkish Turkish

sürerlik eylemleri kurar

GİTSİN! : Turkish Turkish

emir kiplerinden sonra gelerek buyurulan işin yapılmasıyla sorunun kapanması istendiğini anlatır

GİTTİ 1) : Turkish Turkish

yakın geçmiş zaman eylemlerinden sonra gelerek, istenmeyen bir şeyin yapıldığını, yapılacağını istenen bir şeyin olmadığını ya da olmayacağını anlatır

GİTTİ 1) : Turkish Turkish

aynı biçimde, eylemlerin sonuna gelerek yapılması ilk önce pek istenmeyen birşeyin kabul edildiğini anlatır

GİTTİ DE GELDİ : Turkish Turkish

yaşayabileceğinden umut kesilecek kadar ağır hastalık geçirip de iyi olanlar için söylenir

GİTTİ GİDER : Turkish Turkish

söz konusu olan şeyin bir daha gelmeyeceğini, ele geçmeyeceğini anlatır

GİTTİKÇE : Turkish Turkish

zaman ilerledikçe, gitgide, giderek

GIVIL GIVIL ( YA DA KIVIL KIVIL) : Turkish Turkish

toplu olarak hareket etmeyi, kaynaşmayı anlatır

GIY GIY : Turkish Turkish

keman vb. sesleri anlatmak için kullanılır