Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÖKKUTBU, -NU : Turkish Turkish

gökekseninin gökküresini deldiği iki noktadan her biri

GÖKKUZGUN : Turkish Turkish

gökkuzgunumsular takımının gökkuzgungiller familyasından; başı, kanatları mavi, boynu ve karnı yeşil göçücü kuş (coracias garrulus)

GÖKKUZGUNGİLLER : Turkish Turkish

en iyi bilinen türü gökkuzgun olan gökkuzgunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir familya

GÖKKUZGUNLAR : Turkish Turkish

kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım

GÖKKUZGUNUMSULAR : Turkish Turkish

gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan kuşlar sınıfından bir takım

GÖKLERE ÇIKMAK : Turkish Turkish

pek çok yükselmek

GÖKMEN : Turkish Turkish

mavi gözlü sarışın

GÖKÖLÇÜM : Turkish Turkish

yıldızların gökyüzündeki yerlerini ölçen, değişimlerini inceleyen gökbilim dalı

GÖKSEL : Turkish Turkish

gökle ilgili, °semavi

GÖKSULU : Turkish Turkish

sulu yeşil bir armut türü

GÖKTAŞI, -NI : Turkish Turkish

gezegenlerin arasında hareket eden, tümüyle gaz durumuna geçmeden yeryüzüne ulaşan katı cisim, meteortaşı, havataşı, °meteorit

GÖKTE ARARKEN YERDE BULMAK : Turkish Turkish

çok güçlükle ele geçirebileceğini sandığı şey ya da kimseyle birdenbire karşılaşmak

GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEK : Turkish Turkish

hiç kusursuz, mükemmel olmak

GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEK : Turkish Turkish

uğraşmadan, didinmeden, kendiliğinden türemek, kendi kendine olmak

GÖKTÜRK : Turkish Turkish

orta asya'da yaşamış türk soyundan bir ulusu ve bu ulustan olan kimse

GÖKTÜRKÇE : Turkish Turkish

göktürk dili, orhun türkçesi

GÖKYAKUT : Turkish Turkish

mavi renkli değerli bir korindon türü, °safir

GÖKYOLU, -NU : Turkish Turkish

samanyolu

GÖKYUVARI : Turkish Turkish

gök haritası taşıyan küre

GÖKYÜZÜ, -NÜ : Turkish Turkish

göğün görünen yüzeyi, °sema

GÖL : Turkish Turkish

oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu ya da tuzsuz durgun su örtüsü

GÖL : Turkish Turkish

yapay su birikintisi

GÖL ( YA DA SU) KESTANESİ : Turkish Turkish

- gölkestanesi

GOL ATMAK : Turkish Turkish

topun karşı takımın kalesine girmesini sağlamak

GÖL AYAĞI : Turkish Turkish

- gölayağı