Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÖZ GÖZ : Turkish Turkish

üzerinde birçok göz (delik) bulunan

GÖZ GÖZ : Turkish Turkish

oda oda

GÖZ GÖZ OLMAK : Turkish Turkish

üzerinde birçok göz (delik) oluşmak (ya da bulunmak)

GÖZ GÖZE GELMEK : Turkish Turkish

akışları karşılaşmak

GÖZ GÖZÜ GÖRMEMEK : Turkish Turkish

sis, duman, toz gibi nedenlerle ya da karanlıkta hiçbir şey görülememek

GÖZ GÖZÜ GÖRMEMEK : Turkish Turkish

askı, zulüm vb. nedenlerle kötü, karanlık bir dönemi yaşamak

GÖZ HAKKI : Turkish Turkish

görülüp de imrenilebilecek yiyeceklerden, görenlere çıkarılan pay

GÖZ HAPSİ : Turkish Turkish

ir kimseye bulunduğu yerden ayrılmaması biçiminde verilen ceza

GÖZ HAPSİNE ALMAK : Turkish Turkish

akışlarını üzerinden ayırmamak, gözetlemek, hiçbir davranışını gözden kaçırmamak

GÖZ KADEHİ : Turkish Turkish

göz banyosu için kullanılan kadeh biçimindeki kap

GÖZ KAMAŞTIRMAK : Turkish Turkish

kuvvetli ışık ya da parlaklık, kısa bir zaman için görüşü bulandırmak

GÖZ KAMAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir niteliğiyle hayran etmek

GÖZ KARARI : Turkish Turkish

ölçü ya da tartıyla değil, gözle oranlanarak (belirlenen miktar)

GÖZ KESİLMEK : Turkish Turkish

ütün dikkatiyle bakmak

GÖZ KIRPMADAN : Turkish Turkish

acımadan, merhamet etmeden

GÖZ KIRPMADAN : Turkish Turkish

hiç duraksamadan

GÖZ KIRPMAK : Turkish Turkish

gözkapağını kapayıp açmak

GÖZ KIRPMAK : Turkish Turkish

işaret vermek, dikkati çekmek, iletişim kurmak ya da cilve yapmak amacıyla gözkapağını açıp kapamak

GÖZ KIRPMAMAK : Turkish Turkish

hiç uyumamak

GÖZ KOYMAK : Turkish Turkish

ir kimseyi ya da bir şeyi ele geçirmeyi istemek

GÖZ KULAK OLMAK : Turkish Turkish

gözetmek, bakmak, korumak

GÖZ KULAK OLMAK : Turkish Turkish

görme işitme yoluyla bilgi edinmeye çalışmak

GÖZ KUYRUĞU : Turkish Turkish

gözün şakak tarafındaki ucu

GÖZ MERCEĞİ : Turkish Turkish

gözün ön tarafında bulunan ve dışardaki cisimlerin görüntüsünün ağtabaka üzerine düşmesini sağlayan mercek biçiminde saydam organ

GÖZ NURU : Turkish Turkish

görme yeteneği