Turkish Turkish
GÜVENİŞ : Turkish Turkish
güven duyma, güvenme
GÜVENIŞIĞI : Turkish Turkish
karanlık odada çalışabilecek kadar ışık sağlayan, duyarkatı etkilemeyen özel yapıda bir lambadan elde edilen ışık
GÜVENLİ : Turkish Turkish
güven verici, emniyetli, °emin
GÜVENLİK : Turkish Turkish
toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan tehlikeye düşmeden yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, °emniyet
GÜVENLİK BORUSU : Turkish Turkish
uharlı döşemde basıncın belirli bir değerin üstüne çıkmasını önleyen u biçimli boru
GÜVENLİK GÜÇLERİ : Turkish Turkish
toplumda güvenli yaşamayı sağlayan polis, kimi yerde jandarma
GÜVENLİK KONSEYİ : Turkish Turkish
irleşmiş milletler'in uluslararası barışı korumayı amaçlayan organı
GÜVENLİK SİSTEMİ : Turkish Turkish
güvenliği sağlayan, tehlikeleri önleyen sistem
GÜVENLİK TERTİBATI : Turkish Turkish
teknolojide güvenliği sağlayan, tehlikeleri önleyen düzenek
GÜVENLİK VANASI : Turkish Turkish
uharlı döşemde, basınç belirli bir değerin üstüne çıkınca açılarak döşemin güvenliğini sağlayan vana, emniyet supabı
GÜVENLİKLİ : Turkish Turkish
güvenliği sağlanmış
GÜVENLİLİK : Turkish Turkish
kendine güvenli olma durumu
GÜVENME : Turkish Turkish
güven duyma, güveni olma
GÜVENMEK : Turkish Turkish
güven duymak, güveni olmak, itimat etmek
GÜVENOYLAMASI, -NI : Turkish Turkish
göreve yeni başlamış ya da görevini sürdüren hükümetin tutumunu değerlendirmek için mecliste yapılan oylama
GÜVENOYU ALMAK : Turkish Turkish
hükümetin tutumu meclisçe onaylanmak
GÜVENOYU VERMEK : Turkish Turkish
hükümetin tutumuyla ilgili olumlu oyu meclisçe kullanmak
GÜVENOYU, -NU : Turkish Turkish
göreve yeni başlamış ya da görevini sürdüren hükümetin tutumunu değerlendirmek için meclisin verdiği oy
GÜVENSİZ : Turkish Turkish
güven vermeyen; başkalarına ya da kendine güvenmeyen, itimatsız
GÜVENSİZCE : Turkish Turkish
güvensiz bir biçimde, güvensiz olarak
GÜVENSİZLİK : Turkish Turkish
güvensiz olma durumu, itimatsızlık
GÜVERCİN : Turkish Turkish
güvercingillerden, hızlı ve uzun zaman uçabilen, kısa vücutlu, sık tüylü, birçok evcilleşmiş türleri bulunan, yemle beslenen kuş (columba)
GÜVERCİN : Turkish Turkish
(güvercin yazımıyla) güney yarımküre'de bir takımyıldız
GÜVERCİNBOYNU, -NU, GÜVERCİNGÖĞSÜ, -NÜ : Turkish Turkish
yeşil, mavi ve pembe arasında dalgalanır gibi görünen renk
GÜVERCİNCİ : Turkish Turkish
güvercin yetiştiren ve besleyen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani