Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÜZ : Turkish Turkish

22 eylül ile 21 aralık arasındaki mevsim

GÜZ NOKTASI : Turkish Turkish

güzün, gün-tün eşitliği anında güneşin gök ekvatoru çizgisi üzerinde bulunduğu nokta

GÜZAF : Turkish Turkish

oş, anlamsız, °beyhude (söz)

GÜZÇİĞDEMİ, -Nİ : Turkish Turkish

acıçiğdem

GÜZEL : Turkish Turkish

içimindeki uyum ve ölçülerindeki dengeyle hoşa giden

GÜZEL : Turkish Turkish

ıyi; hoş

GÜZEL : Turkish Turkish

eklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran

GÜZEL : Turkish Turkish

soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran

GÜZEL : Turkish Turkish

görgü kurallarına uygun olan

GÜZEL : Turkish Turkish

(hava için) sakin, ho?

GÜZEL : Turkish Turkish

okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı

GÜZEL : Turkish Turkish

pek iyi, doğru

GÜZEL : Turkish Turkish

hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde

GÜZEL : Turkish Turkish

güzel kız ya da kadın

GÜZEL : Turkish Turkish

güzellik kraliçesi

GÜZEL : Turkish Turkish

ıyi, çok iyi

GÜZEL GÜZEL : Turkish Turkish

olağan bir durumda, herhangi bir sıkıntıya uğramadan

GÜZEL OLMAK : Turkish Turkish

güzelleşmek

GÜZEL SANATLAR : Turkish Turkish

yazın, müzik, resim, yontu, mimarlık, tiyatro gibi insanda coşku ve hayranlık uyandıran sanatlar

GÜZEL YAZI : Turkish Turkish

sanatı harflere güzel biçimler vererek yazma sanatı, °hüsnühat, °kaligrafi

GÜZELAVRATOTU, -NU : Turkish Turkish

patlıcangillerden, atropin denen göz merceğini büyüten ilacın elde edildiği pis kokulu, otsu bir bitki (atropa belladonna)

GÜZELCE : Turkish Turkish

güzele yakın

GÜZELCE : Turkish Turkish

iyice, adamakıllı

GÜZELDUYU : Turkish Turkish

estetik, °bediiyat

GÜZELDUYUCULUK : Turkish Turkish

estetikçilik, °estetizm