Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÜZELDUYUSAL : Turkish Turkish

estetik

GÜZELHATUNÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

- nergiszambağı

GÜZELİM : Turkish Turkish

değer verilen, sevilen, beğenilen

GÜZELİM : Turkish Turkish

teklifsiz bir seslenme olarak kullanılır

GÜZELLEME : Turkish Turkish

halk yazınında konusu sevi olan, lirik bir koşuk türü

GÜZELLEME : Turkish Turkish

şen, sevinçli duyguları anlatan türkülerde özel bir ezgi

GÜZELLEŞMEK : Turkish Turkish

güzel bir duruma gelmek, güzel olmak

GÜZELLEŞTİRİLMEK : Turkish Turkish

kendisine güzellik verilmek, güzel duruma getirilmek

GÜZELLEŞTİRME : Turkish Turkish

güzelleştirmek eylemi, bayındır duruma getirme, geliştirme

GÜZELLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

güzellik vermek, güzellik kazandırmak

GÜZELLİK : Turkish Turkish

estetik bir beğeni, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, °hüsün,°cemal

GÜZELLİK : Turkish Turkish

okşayıcı söz ya da davranış, iyilik, yumuşaklık

GÜZELLİK : Turkish Turkish

ahlaksal ve düşünsel nitelikleriyle hayranlık uyandıran şey

GÜZELLİK : Turkish Turkish

güzel olan bir kimsenin niteliği

GÜZELLİK ENSTİTÜSÜ (YA DA SALONU) : Turkish Turkish

kadınların saç, yüz ve vücut bakımlarının yapıldığı yer

GÜZELLİK KRALİÇESİ : Turkish Turkish

yüz, vücut, kültür, davranış vb. güzelliği göz önünde bulundurularak yapılan yarışmalarda birinci seçilen kız

GÜZELLİK MÜSTAHZARLARI : Turkish Turkish

makyaj malzemelerinin genel adı

GÜZELLİK YARIŞMASI : Turkish Turkish

yüz, vücut, kültür, davranış vb. güzelliğinin esas alınarak yapılan yarışma

GÜZELLİKLE : Turkish Turkish

okşayıcı söz ya da davranışla, iyilikle

GÜZERGÂH : Turkish Turkish

yol üstü, uğranacak, geçilecek yer

GÜZERGÂH : Turkish Turkish

yol boyu

GÜZERGÂH : Turkish Turkish

çok geçilen yer, geçek

GÜZEY : Turkish Turkish

az güneş alan çok gölgeli kuzey yamaç

GÜZİDE : Turkish Turkish

seçkin, seçilmiş, seçme

GÜZLEK : Turkish Turkish

güz yağmuru