Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

GÜVERCİNCİLİK : Turkish Turkish

güvercin yetiştiriciliği

GÜVERCİNGİLLER : Turkish Turkish

güvercin, kumru gibi kuşları içine alan geniş bir familya

GÜVERCİNGÖZÜ : Turkish Turkish

deri boyama işçilerinin ellerinde görülen krom tuzlarının neden olduğu deri hastalığı

GÜVERCİNİMSİLER : Turkish Turkish

güvercine benzeyen kuşları içeren takım

GÜVERCİNLER : Turkish Turkish

güvercin, kumru gibi kuşları içine alan takım

GÜVERCİNLİK : Turkish Turkish

evcil güvercin yetiştirmek için hazırlanmış yer

GUVERNÖR : Turkish Turkish

ir kamu kuruluşunu yöneten kimse

GÜVERTE : Turkish Turkish

gemide ambar ve kamaraların üstü

GÜVEY FENERİ : Turkish Turkish

- güveyfeneri

GÜVEY GİRMEK : Turkish Turkish

(erkek için) evlenmek

GÜVEY GİRMEK : Turkish Turkish

içgüveyi olarak, gelinin ailesinin evinde oturmak

GÜVEY OLMADIK AMA KAPI DIŞINDA BEKLEDİK : Turkish Turkish

ir konuyu iyi bilmeyen ama yabancısı da olmayan kimseler tarafından kullanılır

GÜVEY YEMEĞİ : Turkish Turkish

erkek evi tarafından düğün akşamı akraba ve yakınlara verilen yemek

GÜVEY, -İ, -Sİ : Turkish Turkish

evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad

GÜVEY, -İ, -Sİ : Turkish Turkish

ir kızın ailesinden olan büyüklere göre kızın kocası, °damat

GÜVEYFENERİ, -Nİ : Turkish Turkish

patlıcangillerden, kırmızı ve ekşimsi meyvesi idrar söktürücü olarak kullanılan bir bitki, gelinotu (physalis alkakengi)

GÜVEYİ : Turkish Turkish

- güvey

GÜVEYKANDİLİ : Turkish Turkish

uzakdoğu kökenli, sarı çiçekli süs bitkisi

GÜVEYLİK : Turkish Turkish

güvey olma durumu, damatlık

GÜVEYLİK : Turkish Turkish

güvey için alınmış, yapılmış giysi, armağan vb

GÜVEYLİK : Turkish Turkish

güveyken kullanılan ya da yapılan

GÜVEYOTU : Turkish Turkish

pembe ya da beyaz çiçekli çokyıllık otsu bitki, keklikotu

GÜVEZ : Turkish Turkish

mora çalan kırmızı

GÜYA : Turkish Turkish

söylendiğine göre, sözde, sözümona, sanki

GÜZ : Turkish Turkish

(kuzey yarımküre için) eylül, ekim ve kasım aylarını içine alan süre,sonbahar