Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

HAREKET NOKTASI : Turkish Turkish

ir sorunun incelenmesinde başlangıç olarak alınan nokta

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

ir cismin durağan bir noktaya göre durumunun ve yerinin değişmesi, devinme, devinim, devim

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

vücudu oynatma, kıpırdatma ya da kımıldanma

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

davranış

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

yola çıkma

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

elirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılan ilerlemeler, akım

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

yersarsıntısı, deprem

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

toplumsal, siyasal toplu eylem

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

devinim

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

(demiryollarında) katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

oynama, değişme

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

ir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

kas ve eklemlerin, belli doğal koşullar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi

HAREKET, -Tİ : Turkish Turkish

fels. devinim

HAREKETE GEÇİRMEK : Turkish Turkish

ir işin yapılmasına neden olmak, kımıldatmak, canlandırmak

HAREKETE GEÇMEK : Turkish Turkish

ir işi yapmaya başlamak, bitirmek amacıyla bir işe girişmek

HAREKETE GETİRMEK : Turkish Turkish

kımıldatmak, canlandırmak

HAREKETLENDİRİCİ : Turkish Turkish

ir kas ya da kas grubunu harekete geçirecek ya da hareketini arttıracak (madde ya da olgu)

HAREKETLENDİRMEK : Turkish Turkish

hareketlenmesine yol açmak

HAREKETLENMEK : Turkish Turkish

hareket kazanmak, harekete geçmek

HAREKETLİ : Turkish Turkish

hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, °müteharrik

HAREKETLİ : Turkish Turkish

canlılık gösteren, canlı, kıpırdak

HAREKETLİ : Turkish Turkish

(zaman için) çeşitli etkinliklerle dolu, yoğun

HAREKETLİLİK : Turkish Turkish

hareketli olma durumu, devingenlik

HAREKETSİZ : Turkish Turkish

hareket etmeyen, yerinden kımıldamayan, durgun, durağan