Turkish Turkish
HAZIMLI : Turkish Turkish
yersiz davranışlara, dokunaklı sözlere aldırmayan, katlanan geniş (kimse)
HAZIMLI : Turkish Turkish
elde ettiği başarıyı, orunu altında ezilmeden taşıyan ya da ona uyum sağlayan
HAZIMSIZ : Turkish Turkish
yediklerini kolay sindiremeyen
HAZIMSIZ : Turkish Turkish
yersiz davranışlara, takılmalara, tepki gösteren (kimse)
HAZIMSIZ : Turkish Turkish
elde ettiği başarıyı, orunu kaldıramayan, onun altında ezilen
HAZIMSIZLIK : Turkish Turkish
sindirim sisteminin iyi çalışmaması durumu
HAZIMSIZLIK : Turkish Turkish
kendi başarısına katlanamama
HAZİN : Turkish Turkish
acıklı, üzüntü veren, dokunaklı, hüzünlü
HAZİNE : Turkish Turkish
gömülü ya da saklı bulunan altın, gümüş, mücevher gibi değerli eşya yığını
HAZİNE : Turkish Turkish
değerli şeylerin saklandığı yer
HAZİNE : Turkish Turkish
devlet malı, parası ya da bunların saklandığı yer
HAZİNE : Turkish Turkish
merkez bankası, hazine genel müdürlüğü gibi devletin para işleriyle uğraşan organlar
HAZİNE : Turkish Turkish
kaynak
HAZİNE : Turkish Turkish
üyük bağlılık duyulan, değer verilen nesne ya da kimse
HAZİNE BONOSU : Turkish Turkish
hazinenin gereksinmelerini karşılamak amacıyla maliye bakanlığı'nca çıkarılan bono, iç borçlanma senedi
HAZİNEDAR : Turkish Turkish
ir hazineyi bekleyen, yöneten kimse
HAZİNEDARLIK : Turkish Turkish
hazineyi yönetme görevi
HAZIR : Turkish Turkish
ir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, °amade
HAZIR : Turkish Turkish
elli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş
HAZIR : Turkish Turkish
elirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, "ısmarlama" karşıtı
HAZIR : Turkish Turkish
"elde yapılma" karşıtı
HAZIR : Turkish Turkish
aşına getirildiği eylemin bir fırsat sayıldığını anlatır
HAZIR MEZARIN ÖLÜSÜ : Turkish Turkish
(şaka) her hizmeti başkalarından bekleyen tembeller için söylenir
HAZIR OL : Turkish Turkish
askerlikte esas vaziyet denilen, ayakta, baş ve vücut dik, gözler ileride, eller uyluklara yapışmış bir duruşa geçilmesi için verilen komut
HAZIR OL DURUŞU : Turkish Turkish
vücudun baş dik, göğüs ilerde, omurga ve bacaklar gergin, topuklar bitişik, kollar doğal yerinde, avuçlar uyluklarda olarak ayakta bulunduğu durum
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani