Turkish Turkish
HESAP : Turkish Turkish
oranlama, °tahmin
HESAP : Turkish Turkish
ir girişimin, bir işin başarıya ulaşması için alınan önlemlerin tümü
HESAP : Turkish Turkish
(ad tamlamalarında tamlanan olarak) "tutum", "durum" ya da "anlayış" anlamına gelir
HESAP AÇMAK : Turkish Turkish
(banka) gereğinde çekilmek üzere hesap yatırılan para için işlem yapmak
HESAP AÇMAK : Turkish Turkish
irine borçlanma olanağı tanımak, kredi açmak
HESAP ADAMI : Turkish Turkish
yarar zarar hesabını yaparak işe girişen
HESAP CETVELİ : Turkish Turkish
sayılar arasında birçok işlemin sonucunu kolayca bulmaya yarayan, iç içe yerleştirilmiş ve biri diğerinin üzerinde kayan iki parçadan oluşan cetvel
HESAP ÇIKARMAK : Turkish Turkish
alacakla vereceği kâğıt üzerinde karşılaştırmak
HESAP CÜZDANI : Turkish Turkish
ir bankada hesabı olanlara verilen, yatırılan ve çekilen paraların yazılmasına yarayan defter
HESAP ETMEK : Turkish Turkish
ir işin kazancıyla giderini karşılaştırarak bir sonuca varmak
HESAP ETMEK : Turkish Turkish
düşünmek, tasarlamak
HESAP ETMEK, KİTAP ETMEK : Turkish Turkish
ütün ayrıntılarıyla düşünmek
HESAP GÖRMEK : Turkish Turkish
alacakla vereceği karşılaştırıp ödeşmek
HESAP GÜNÜ : Turkish Turkish
kıyamet günü
HESAP İŞİ : Turkish Turkish
iğneyi dokuma ipliklerini sayarak batırıp çıkarma temeline dayanan el işi
HESAP KİTAP : Turkish Turkish
hesap sonunda, düşünüp taşındıktan sonra
HESAP MEYDANDA : Turkish Turkish
her şey göründüğü gibi
HESAP SORMAK : Turkish Turkish
ir konuda açıklama, savunma istemek, sorumlu tutmak; birini, birilerini yöntem ya da yasadışı davranışlarından dolayı sorguya çekmek
HESAP TUTMAK : Turkish Turkish
alışverişle ilgili sayıları bir yere yazmak
HESAP UZMANI : Turkish Turkish
vergi yükümlülerinin dosyalarını incelemekle görevli maliye bakanlığına bağlı yetkili
HESAP VERMEK ( YA DA HESABINI VERMEK) : Turkish Turkish
ir işin sorumluluğunu yüklenmek
HESAP VERMEK ( YA DA HESABINI VERMEK) : Turkish Turkish
herhangi bir davranışın nedenini açıklamak, anlatmak
HESAPÇA : Turkish Turkish
hesaba göre, hesaba uygun olarak, °tahmini
HESAPÇI : Turkish Turkish
hesabını iyi bilen, tutumlu
HESAPÇI : Turkish Turkish
ve a. çıkarını kollayan, davranışlarını buna göre düzenleyen (kimse)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani