Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HEYKELTIRAŞ : Turkish Turkish

yontucu, heykelci

HEYKELTIRAŞLIK : Turkish Turkish

yontu yapma sanatı, yontuculuk

HEYULA : Turkish Turkish

korkunç hayal, kâbus

HEYULA GİBİ : Turkish Turkish

pek iri, iriyarı

HEZAREN : Turkish Turkish

[farsça hezar renk (bin renkten)] düğünçiçeğigillerden, hekimlikte kullanılan çok yıllık, otsu zehirli bir bitki (delphinium)

HEZAREN : Turkish Turkish

(farsça hizran'dan) bambu

HEZAREN : Turkish Turkish

ambu saplarından yapılmış

HEZEL : Turkish Turkish

şaka, alay, mizah

HEZEL : Turkish Turkish

ir koşuğu ya da koşuk parçasını şakalı bir anlatıma çevirme

HEZEYAN : Turkish Turkish

saçma sapan konuşma, saçmalama

HEZEYAN : Turkish Turkish

sayıklama

HEZEYAN : Turkish Turkish

sabuklama

HEZEYAN ETMEK : Turkish Turkish

saçmalamak, saçma sapan konuşmak

HEZİMET, -Tİ : Turkish Turkish

ozgun, yenilgi

HEZİMETE UĞRAMAK : Turkish Turkish

ozguna ya da büyük bir yenilgiye uğramak

HEZLİYAT, -TI : Turkish Turkish

hezel türünde yazılmış koşuklar

HF : Turkish Turkish

hafniyum'un simgesi

HG : Turkish Turkish

cıva'nın simgesi

HİBE : Turkish Turkish

ağışlama, bağış

HİBE ETMEK : Turkish Turkish

ağışlamak

HİÇ BİR : Turkish Turkish

- hiçbir

HİÇ BİRİ : Turkish Turkish

- hiçbiri

HİÇ DE : Turkish Turkish

kesinlikle, °katiyen

HİÇ DE DEĞİL : Turkish Turkish

asla, kesinlikle