Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İÇİN. : Turkish Turkish


den dolayı,
den ötürü

İÇİN. : Turkish Turkish

özgü, ayrılmış

İÇİN. : Turkish Turkish

düşüncesince, kendine, göre: benim için değişik bir insandı. çocuklar içi iyi bir tatildi

İÇİN. : Turkish Turkish

hakkında

İÇİN. : Turkish Turkish

oranla, göz önünde tutulursa

İÇİN. : Turkish Turkish

karşılığında, karşılık olarak

İÇİN. : Turkish Turkish

uğruna, yoluna

İÇİN. : Turkish Turkish

süre belirtir

İÇİN. : Turkish Turkish

adına, yerine

İÇİN. : Turkish Turkish

ant deyimleri yapar

İÇİNDE : Turkish Turkish

(bir şeyin) ıç yanında, kapsamında, "dışında" karşıtı

İÇİNDE : Turkish Turkish

süresince, °zarfında

İÇİNDE : Turkish Turkish

ortamında

İÇİNDE : Turkish Turkish

kendisinden önceki sözcüğe "çok" anlamı verir

İÇİNDE KAYBOLMAK : Turkish Turkish

göre çarpmamak

İÇİNDE KAYBOLMAK : Turkish Turkish

(giysi için) çok büyük gelmek

İÇİNDE YÜZMEK : Turkish Turkish

olumlu ya da olumsuz bir durumun aşırı derecesinde bulunmak

İÇİNDEKİLER : Turkish Turkish

kitabın ya da derginin başına ya da sonuna eklenen yapıttaki konu başlıklarını sayfa numaralarıyla gösteren liste, °fihrist

İÇİNDEKİLER : Turkish Turkish

ir kitap, dergi, gazete, mektup vb. nin içinde bulunan konular ya da kapsadığı şeyler, °münderecat

İÇİNDELEME : Turkish Turkish

iri, ötekinin içinde bulunan iki bölüm arasındaki bağıntı

İÇİNDELİK, İÇİNDENLİK : Turkish Turkish

- kendiliğindenlik

İÇİNDEN GEÇİRMEK : Turkish Turkish

ir şeyi yapmayı düşünmek

İÇİNDEN GEÇMEK : Turkish Turkish

düşünmek, aklından geçmek

İÇİNDEN GELMEK : Turkish Turkish

ir şeyi yapmak için içten bir istek duymak

İÇİNDEN KONUŞMAK ( YA DA DEMEK) : Turkish Turkish

kimsenin duymayacağı kadar yavaş sesle konuşmak