Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İCRACI : Turkish Turkish

ir buyruğu yerine getiren kimse

İCRACI : Turkish Turkish

ıcranın verdiği kararları uygulayan görevli

İCRACI : Turkish Turkish

ir dinletide, yapıtı çalan ya da söyleyen kimse, seslendiren

İCRAYA VERMEK : Turkish Turkish

alacağın borçludan alınabilmesi için icraya başvurmak

İÇRE : Turkish Turkish

ıçinde

İÇRE : Turkish Turkish

arasında, içinde

İÇREK : Turkish Turkish

elirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan (her türlü bilgi, öğreti), °batıni, "dışrak" karşıtı

İÇREKÇİ : Turkish Turkish

ıçrekçilik yanlısı (kişi, görüş)

İÇREKÇİLİK : Turkish Turkish

ilimin, özellikle dinsel gerekçelerin ancak onları anlayabilecek bilgi ve yetenekte olanlara bildirilebileceğini savunan görüş

İÇREKÇİLİK : Turkish Turkish

kuran'ın iç anlamlarına erenler için dış anlamların gereksiz olduğunu öne süren ve ıslamlığı akılcı bir açıdan yorumlamak isteyenlerin yolu

İÇSALGI : Turkish Turkish

vücuttaki salgıbezlerinin doğrudan doğruya kana karışan salgısı, °endokrin

İÇSALGIBEZİ, -Nİ : Turkish Turkish

salgısı bir boşaltım kanalı yerine doğrudan doğruya kana karışan bez

İÇSALGIBİLİM : Turkish Turkish

ıçsalgı bezlerinin gelişmelerini, işlevlerini, hastalıklarını inceleyen dirim- bilim ve hekimlik dalı, °endokrinoloji

İÇSEL : Turkish Turkish

ıçle ilgili, içe değgin, °dahili

İÇSELLEŞME : Turkish Turkish

ıçselleşmek eylemi

İÇSELLEŞMEK : Turkish Turkish

ir varlığın kendine dönmesini sağlamak

İÇSELLİK : Turkish Turkish

ıçsel olanın özelliği

İÇSES : Turkish Turkish

sözcüğün önses ve sonsesi arasında kalan ses ya da sesler

İÇSES DÜŞMESİ : Turkish Turkish

sözcük içindeki bir ünsüzün kaybolması

İÇSİZ : Turkish Turkish

ıçi olmayan, yeterince iç bağlamamış olan

İÇSÜRDÜRÜCÜ : Turkish Turkish

ağırsakları temizlemekte kullanılan ilaç, °müshil

İÇTABAN : Turkish Turkish

ayakkabıda ayağın oturduğu alt bölüm

İÇTEN : Turkish Turkish

yürekten, candan, °samimi

İÇTEN : Turkish Turkish

en önemli, can alıcı noktasından

İÇTEN İÇE : Turkish Turkish

gizli gizli, belli etmeden