Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İHYA : Turkish Turkish

çok iyi duruma getirme, geliştirme, güçlendirme

İHYA : Turkish Turkish

yeni bir güç, umut, erinç verme

İHYA ETMEK : Turkish Turkish

canlandırmak

İHYA ETMEK : Turkish Turkish

mutluluğa kavuşturmak

İHYA ETMEK : Turkish Turkish

ayındır bir duruma getirmek

İHYA OLMAK : Turkish Turkish

mutluluğa kavuşmak; daha iyi bir duruma gelmek

İHYA OLMAK : Turkish Turkish

ayındır bir duruma getirilmek

İHZAR : Turkish Turkish

hazırlama, hazır etme

İHZARİ : Turkish Turkish

hazırlık niteliğinde olan, hazırlayıcı

İKA ETMEK : Turkish Turkish

yapmak, işlemek

İKA, -I : Turkish Turkish

yapma, etme

İKAME : Turkish Turkish

yerine koyma, yerine kullanma, ornatma

İKAME : Turkish Turkish

ayağa kaldırma, ayakta durdurma

İKAME : Turkish Turkish

(dava için) açma

İKAME : Turkish Turkish

yerine koyulan, yerine geçen (şey)

İKAME ETMEK : Turkish Turkish

yerine koymak, ornatmak

İKAME ETMEK : Turkish Turkish

ayakta durdurmak

İKAME ETMEK : Turkish Turkish

dava açmak

İKAME MALLAR : Turkish Turkish

irbirlerinin yerine geçen, konulabilen mallar

İKAMET ETMEK : Turkish Turkish

ir yerde oturmak, eğleşmek

İKAMET, -Tİ : Turkish Turkish

ir yerde oturma, eğleşme

İKAMETGÂH : Turkish Turkish

ıkamet edilen, oturulan yer, konut

İKAMETGÂH İLMÜHABERİ (YA DA KÂĞIDI) : Turkish Turkish

konut belgesi

İKANOGRAFİ : Turkish Turkish

ıkonların tanıtılması ve açıklanması

İKAZ : Turkish Turkish

uyarma, uyarı, dikkat çekme, °ihtar, °tembih