Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İKİ SÖZÜ (LAFI YA DA LAKIRDIYI) BİR ARAYA GETİREMEMEK : Turkish Turkish

düşündüğünü düzgün bir biçimde, rahatlıkla anlatamamak

İKİ TEK ATMAK : Turkish Turkish

iki kadeh içki içmek

İKİ UCU BOKLU DEĞNEK : Turkish Turkish

ne yönden bakılırsa bakılsın çözülmesi çok güç iş ya da durum

İKİ UCUNU BİR ARAYA GETİREMEMEK : Turkish Turkish

denkleştirememek

İKİ YAKASI BİR ARAYA GELMEMEK : Turkish Turkish

geçim sıkıntısından bir türlü kurtulamamak

İKİ YÜZLÜ : Turkish Turkish

iki yanı da yüz olarak kullanılan kumaş

İKİAKIMLI : Turkish Turkish

ıki tür elektrik akımıyla çalışabilen (aygıt)

İKİANLAMLI : Turkish Turkish

- ikircil

İKİBİR : Turkish Turkish

oyunda, zarlardan birinin birli, öbürünün ikili yüzünün gelmesi

İKİBOYUTLU : Turkish Turkish

yalnız eni ve boyu bulunan, derinliği olmayan

İKİBOYUTLULUK : Turkish Turkish

ıkiboyutlu olma durumu

İKİCANLI : Turkish Turkish

gebe, °hamile

İKİCANLILIK : Turkish Turkish

ıkicanlı olma durumu

İKİÇENEKLİLER : Turkish Turkish

tohumlarında iki çenek bulunan kapalıtohumlu bitkiler sınıfı

İKİÇENETLİ : Turkish Turkish

çatladığında kabuğu iki çenete ayrılan (meyve)

İKİÇENETLİ : Turkish Turkish

ıki parçalı kavkısı birbirine kaslarla bağlı yassı solungaçlılardan midye, istiridye gibi (hayvan)

İKİÇENETLİLER : Turkish Turkish

- yassı solungaçlılar

İKİCİ : Turkish Turkish

ıkicilik felsefesini kabul eden, °düalist

İKİCİL : Turkish Turkish

- ikicilik

İKİCİLİK : Turkish Turkish

ıyi ve kötü, madde ve ruh gibi karşıt iki ilke benimseyen ve bunların sürekli olarak çatıştıklarını savunan öğreti, °düalizm

İKİCİNSLİKLİ : Turkish Turkish

- ikieşeyli

İKİDE BİR (YA DA İKİDE BİRDE) : Turkish Turkish

sık sık

İKİDEĞERLİ : Turkish Turkish

irleşme değeri iki olan (madde)

İKİDEĞERLİLİK : Turkish Turkish

ıkideğerli olma durumu

İKİDİLLİ : Turkish Turkish

ıki ayrı dilde yazılan (metin)