Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İLKE : Turkish Turkish

temel düşünce, temel kanı, °umde, °unsur, °prensip

İLKE : Turkish Turkish

temel bilgi, temel kural

İLKE : Turkish Turkish

her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, °mebde, °prensip

İLKE : Turkish Turkish

ahlb. davranış kuralı

İLKEL : Turkish Turkish

ılk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, °iptidai; °primitif

İLKEL : Turkish Turkish

çağdaş olmayan, çağı yakalayamayan, °iptidai

İLKEL : Turkish Turkish

zaman bakımından en eski olan, °iptidai, °primitif

İLKEL : Turkish Turkish

(sanatta) yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, °primitif

İLKEL : Turkish Turkish

özellikle xiv-xv. yüzyıllarda ıtalyan ressamlarına, ortaçağ sonlarında avrupa ressamlarına verilen ad

İLKEL : Turkish Turkish

eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz

İLKEL TOPLUM : Turkish Turkish

yazılı ekini bulunmayan, sanayileşmemiş, kentleşmemiş tarım toplumu

İLKELBÖCEKLER : Turkish Turkish

kanatsız, duyargasız ve gözsüz küçük böcekler takımı

İLKELCE : Turkish Turkish

ılkel (bir biçimde)

İLKELCİLER : Turkish Turkish

ılkelcilik yanlısı olan sanatçılar

İLKELCİLİK : Turkish Turkish

avrupa sanatının çağımıza dek geçirdiği gelişmelerden habersiz görünen, ilkel ulusların sağlam, kaba, saf, yalın biçimli sanatını benimseyen görüş, °pirimitivizm

İLKELCİLİK : Turkish Turkish

ilkellik özlemini ileri süren düşünce akımlarının genel adı, °primitivizm

İLKELEŞME : Turkish Turkish

ılkeleşmek eylemi

İLKELEŞMEK : Turkish Turkish

ılke durumuna gelmek

İLKELEŞTİRME : Turkish Turkish

ılke durumuna getirme

İLKELEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ılke durumuna getirmek

İLKELİ : Turkish Turkish

ılkesi olan, bir ilkeye dayanan

İLKELLEŞME : Turkish Turkish

ılkelleşmek eylemi

İLKELLEŞMEK : Turkish Turkish

ılkel bir durum almak ya da ilkel bir duruma gelmek

İLKELLEŞTİRME : Turkish Turkish

ılkel duruma getirme

İLKELLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ılkel duruma getirmek