Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İNZİVA : Turkish Turkish

toplum yaşamından kaçıp tek başına yaşama

İNZİVA : Turkish Turkish

dış dünyayla bütün bağlarını keserek tanrıyla birleşebilmek için insanın kendi içine kapanması

İNZİVAYA ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

toplumdan kaçıp, hiçbir şeyle ilgilenmeyerek tek başına yaşamak, köşesine çekil- mek

İP ATLAMAK : Turkish Turkish

ipin iki ucunun tutularak çevrilmesiyle, ipe ayak ve başını değdirmeden zıplamak

İP CAMBAZI : Turkish Turkish

iki direk arasında, yüksekte gerilmiş ip üzerinde gösteriler yapan cambaz

İP KAÇKINI : Turkish Turkish

asılacak denli kötü insan

İP MERDİVEN : Turkish Turkish

ipten örülmüş, çoğunlukla gemilerde kullanılan merdiven

İP UCU : Turkish Turkish

- ipucu

İP, -Pİ : Turkish Turkish

keten, kenevir, pamuk gibi dokuma maddelerinin bükülmüş liflerinden yapılan bağ

İP, -Pİ : Turkish Turkish

(kimi bölgelerde) ıplik

İP, -Pİ : Turkish Turkish

asarak öldürme cezası

İPÇİK : Turkish Turkish

itkilerin erkekorganlarında başçığı çiçeğe bağlayan ince sap

İPÇİK : Turkish Turkish

ıpekböceği kozalarından çıkarılan çok ince, parlak tel

İPE ÇEKMEK : Turkish Turkish

asarak öldürmek

İPE DİZMEK : Turkish Turkish

oncuk gibi şeyleri ipliğe geçirmek

İPE GELESİCE : Turkish Turkish

"asılarak öl" anlamında bir ilenme

İPE SAPA GELMEYEN ( YA DA GELMEZ) : Turkish Turkish

akla yakın olmayan ya da birbirini tutmayan

İPE UN SERMEK : Turkish Turkish

geçersiz birtakım nedenler ileri sürerek istenilen işi yapmaktan kaçınmak

İPEK : Turkish Turkish

ıpekböceği kozaları çözülerek çıkarılan ve dokumacılıkta kullanılan çok ince, esnek ve parlak tel

İPEK : Turkish Turkish

u telden yapılmış

İPEK ÇİÇEĞİ : Turkish Turkish

- ipekçiçeği

İPEK GİBİ : Turkish Turkish

çok ince, parlak ve yumuşak

İPEK GİBİ : Turkish Turkish

güzel, iyi huylu

İPEKA : Turkish Turkish

altınkökü

İPEKAĞACI, -NI : Turkish Turkish

ekvatoral bölgelerde yetişen, kerestesi ipek görünüşünde, sarı parıltılı, değerli bir mobilya ağacı (c. procera)