Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İPLİKÇİ : Turkish Turkish

ıplik yapan ya da satan kimse

İPLİKÇİK : Turkish Turkish

kimi tırtılların, örümceklerin salgısı

İPLİKÇİK : Turkish Turkish

ıplik görünümlü, asalak solucan türü

İPLİKÇİLİK : Turkish Turkish

dokuma liflerini iplik durumuna getirmek için yapılan işlemlerin tümü

İPLİKÇİLİK : Turkish Turkish

ıplik satma işi

İPLİKHANE : Turkish Turkish

ham bitki liflerinin iplik yapıldığı yer

İPLİKİ PAZARA ÇIKMAK : Turkish Turkish

kötü nitelik ve suçları ortaya çıkmak

İPLİKKURDU : Turkish Turkish

ıpsiler sınıfına bağlı türlerden her biri

İPLİKLENME : Turkish Turkish

ipliklenmek eylemi

İPLİKLENMEK : Turkish Turkish

tel tel olmak, lif lif olmak

İPLİKSİ : Turkish Turkish

ıpliğe benzeyen

İPLİKSOLUCANLAR : Turkish Turkish

- ipsiler

İPNOTİZE : Turkish Turkish

- hipnotize

İPNOTİZMA : Turkish Turkish

- hipnotizma

İPNOZ : Turkish Turkish

- hipnoz

İPOTEK : Turkish Turkish

taşınmaz bir malın borca karşılık güvence oluşturması, tutu, °rehin

İPOTEK ETMEK : Turkish Turkish

ir taşınmaz malı rehin alarak koymak

İPOTEKLİ : Turkish Turkish

tutuda bulunan, rehine konulmu?

İPOTEZ : Turkish Turkish

- hipotez

İPSİ : Turkish Turkish

ıp ya da iplik biçiminde olan

İPSİ SOLUCANLAR : Turkish Turkish

solucanların, çoğu insan ve hayvanlarda asalak olarak yaşayan, ince uzun vücutlu bir sınıfı

İPSİLER : Turkish Turkish

ıpsi solucanların bir dalı, ipliksolucanlar

İPSİZ : Turkish Turkish

ıpi olmayan

İPSİZ : Turkish Turkish

haylaz, serseri

İPSİZ SAPSIZ : Turkish Turkish

irbirini tutmaz, yersiz ve anlamsız