Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ISIRIK : Turkish Turkish

ir defada ısırılan, ısırımlık

ISIRILMAK : Turkish Turkish

dişleri arasında sıkılmak ya da koparılmak

ISIRIMLIK : Turkish Turkish

ir defada ısırılacak miktar

ISIRMAK : Turkish Turkish

dişleri arasına alarak berelemek ya da yaralamak, dişlerini geçirmek

ISIRMAK : Turkish Turkish

dişleriyle koparmak

ISIRMAK : Turkish Turkish

(kumaş için) dalamak, kaşındırmak

ISIRMAK : Turkish Turkish

(rüzgâr için) ınsanı rahatsız edeck kadar sert, soğuk esmek

ISISEVER : Turkish Turkish

yüksek sıcaklıkta yaşayıp gelişebilen (mikroorganizma)

ISISIZ : Turkish Turkish

oluşumu sırasında ısı alıp vermeyen (tepkime)

ISITAŞIYICI : Turkish Turkish

isı taşıyan, aktaran (akışkan)

ISITICI : Turkish Turkish

ir nesnenin, daha çok bir akışkanın sıcaklığını, kullanmadan önce yükseltmeye yarayan aygıt

İŞİTİLME : Turkish Turkish

işitilmek eylemi

İŞİTİLMEK : Turkish Turkish

duyulmak

İŞİTİLMEMİŞ : Turkish Turkish

o güne değin duyulmamış, şaşılacak, olağandışı (şey)

İŞİTİM : Turkish Turkish

ışitme duyusu, işitme yetisi

IŞITIN : Turkish Turkish

ateş, lamba vb. den gelen ışık

IŞITIN : Turkish Turkish

lamba

ISITIP ISITIP ÖNÜNE KOYMAK : Turkish Turkish

daha önce geçmiş bir olayı, bir işi, ileri sürülmüş bir düşünceyi sık sık yinelemek

İŞİTİŞ : Turkish Turkish

ışitmek eylemi ya da biçimi

ISITMA : Turkish Turkish

isıtmak eylemi ya da işlemi

ISITMA : Turkish Turkish

sıtma

ISITMAK : Turkish Turkish

isısını yükselterek sıcak duruma getirmek

ISITMAK : Turkish Turkish

edenini ya da bedeninin bir bölümünü bir ısı kaynağı aracılığıyla ya da haraketle sıcak duruma getirmek

IŞITMAK : Turkish Turkish

işık saçmak, ışıklandırmak

İŞİTME : Turkish Turkish

ışitmek eylemi