Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ISKAÇA : Turkish Turkish

yelkenli gemilerde direklerin alt uçlarının içine oturtulduğu yuva

İŞKÂL ETMEK : Turkish Turkish

güçleştirmek, çetinleştirmek

İŞKÂL, -Lİ : Turkish Turkish

güçleştirme, çetinleştirme

ISKALA : Turkish Turkish

ir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi

ISKALA : Turkish Turkish

genellikle ölçü aygıtlarında gösterge çizelgesi, °skala

ISKALA : Turkish Turkish

gam (ii)

ISKALA YAPMAK : Turkish Turkish

çalgı perdelerine parmak alıştırmak

ISKALAMAK : Turkish Turkish

hedefe rast getirememek

İSKALARYA : Turkish Turkish

çarmıhların halat basamakları

İSKAMBİL : Turkish Turkish

ir yüzünde sayılar ya da resimler bulunan, çeşitli oyunlar oynamaya yarayan kart, oyun kâğıdı

İSKAMBİL : Turkish Turkish

u kartların 52 tanesinden oluşan deste

İSKAMBİL : Turkish Turkish

u kart destesiyle oynanan oyun

İSKAMBİL FALI : Turkish Turkish

iskambil kâğıtlarıyla bakılan fal

İSKAMBİL KÂĞIDI : Turkish Turkish

iskambil

İSKAMBİL KÂĞIDI GİBİ DEVRİLMEK : Turkish Turkish

irer birer ve birbiri ardı sıra kolaylıkla devrilmek

İSKÂN : Turkish Turkish

yurtlandırma, yerleştirme

İSKÂN : Turkish Turkish

yurtlanma, yerleşme

İSKÂN ETMEK (EV, YURT) : Turkish Turkish

kazandırmak, boş bir yere insan yerleştirmek

ISKANÇA : Turkish Turkish

tayfanın nöbet değiştirmesi

İSKANDİL : Turkish Turkish

denizin derinliğini ölçme

İSKANDİL : Turkish Turkish

u iş için kullanılan araç

İSKANDİL ETMEK : Turkish Turkish

deniz derinliğini ölçmek

İSKANDİL ETMEK : Turkish Turkish

ir işin iç yüzünü araştırmak, bilgi toplamak

İSKANDİL ETMEK : Turkish Turkish

(argo) gözetlemek, çevreyi kollamak

ISKANDİNAV : Turkish Turkish

kuzey avrupa yarımadalarının tümü