Turkish Turkish
Turkish Turkish
KAR TOPU : Turkish Turkish
kardan yapılmış yuvarlak
KAR TOPU : Turkish Turkish
eyaz ve tombul
KAR TUTMAK : Turkish Turkish
(kar) erimeyip yerlerde birikmek
KAR YAĞMAK : Turkish Turkish
kar yere düşmek
KARA : Turkish Turkish
yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak
KARA : Turkish Turkish
en koyu renk, °siyah, ak (beyaz) karşıtı
KARA : Turkish Turkish
u renkte olan
KARA : Turkish Turkish
esmer
KARA : Turkish Turkish
çoğu kez tür belirtmeye yarar
KARA : Turkish Turkish
kötü, uğursuz, sıkıntılı
KARA : Turkish Turkish
yüz kızartıcı durum, leke
KARA AĞIZLI : Turkish Turkish
kara çalıcı, iftira eden
KARA BAHT : Turkish Turkish
karayazı
KARA CAHİL : Turkish Turkish
çok cahil
KARA ÇALMAK : Turkish Turkish
irine iftira etmek
KARA CÜMLE : Turkish Turkish
aritmetikte dört işlem
KARA DAMAKLI : Turkish Turkish
inatçı, aksi
KARA ET : Turkish Turkish
kastan oluşan yağsız et
KARA GÜN : Turkish Turkish
üzüntülü, sıkıntılı zaman
KARA GÜN DOSTU : Turkish Turkish
sıkıntılı günlerde de dostluğunu sürdüren ve yardımcı olan kimse
KARA HABER : Turkish Turkish
ölüm ya da felaket haberi
KARA İKLİMİ : Turkish Turkish
gece ile gündüz, yaz ile kış arasındaki sıcaklık farkı çok, yağışı az iklim
KARA KAPLI KİTAP : Turkish Turkish
tanık olarak gösterilen din kitabı, kanun v.b
KARA KARA DÜŞÜNMEK : Turkish Turkish
çok üzüntülü olmak, düşünceye dalmak
KARA KAŞ : Turkish Turkish
kaşları kara ve gür olan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani