Turkish Turkish
KARANFİL : Turkish Turkish
u ağacın karanfilyağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu
KARANFİLGİLLER : Turkish Turkish
ıkiçeneklilerden, örnek bitkisi karanfil olan, çöven, karamuk, sabunotu ve benzeri cinsleri içine alan bir familya
KARANFİLSİ : Turkish Turkish
karanfile benzeyen
KARANFİLYAĞI, -NI : Turkish Turkish
karanfil ağacının tomurcuklarından elde edilen uçucu yağ
KARANLIK : Turkish Turkish
işığı olmayan, tümü ya da bir parçası ışıktan yoksun olan
KARANLIK : Turkish Turkish
işık olmama durumu
KARANLIK : Turkish Turkish
gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)
KARANLIK : Turkish Turkish
kuşkulu, belirsiz
KARANLIK : Turkish Turkish
yasalara, töreye uygun olmayan; karışık; kuşkulu
KARANLIK BASMAK : Turkish Turkish
(hava) kararmak
KARANLIK ETMEK : Turkish Turkish
ir şeyin önünde durarak görünmesine engel olmak
KARANLIK GÖRMEK : Turkish Turkish
irinin ya da bir şeyin geleceğini görmemek
KARANLIK ODA : Turkish Turkish
fotoğraf filmi banyosu, röntgen muayenesi gibi işlerin yapıldığı ışıksız oda
KARANLIK ODA : Turkish Turkish
fotoğraf makinesinde filmin bulunduğu karanlık bölüm
KARANLIKA KALMAK : Turkish Turkish
ulaşılacak yere varmadan akşam olmak
KARANLIKTA GÖZ KIRPMAK : Turkish Turkish
ir şeyi anlatmak isterken karşısındakinin de anlayamayacağı bir işarette bulunmak ya da bir söz söylemek
KARANTİNA : Turkish Turkish
ulaşıcı bir hastalığın yaygın olduğu bir yerden gelen kişileri, gemileri ve malları geçici olarak ayırma biçiminde alınan önlem
KARANTİNA : Turkish Turkish
hastanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer
KARANTİNA SÜRESİ : Turkish Turkish
karantina için gerekli süre
KARAR : Turkish Turkish
ir iş ya da sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı
KARAR : Turkish Turkish
(herhangi bir durum için) tartışılarak verilen kesin yargı, °hüküm
KARAR : Turkish Turkish
u yargıyı bildiren belge
KARAR : Turkish Turkish
ir kurumda, işletmede, politikada çeşitli eğilimlerin arasından seçilerek izlenen tutum
KARAR : Turkish Turkish
değişmeyen; düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik
KARAR : Turkish Turkish
türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüt
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani