Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KARASABAN : Turkish Turkish

derine inemediği için toprağın altını gereği kadar üstüne getiremeyen ilkel bir saban

KARASAL : Turkish Turkish

kara (i) ile ilgili, °berri

KARASAL KUMUL : Turkish Turkish

deniz kıyısından uzak, çöllerde oluşan kumul

KARASAL OLUŞUK : Turkish Turkish

yerkabuğunun kara bölümündeki katmanlarında olan oluşuk

KARASALLIK : Turkish Turkish

ir ana karanın iç kesiminde deniz etkisinin azalmasıyla ortaya çıkan iklim koşulları

KARASEVDA : Turkish Turkish

umutsuz ve güçlü aşk

KARASEVDA : Turkish Turkish

kişinin belirli bir neden olmadan çöküntü durumuna girip çevreden gelen uyaranlara kapanması, güçlü suç ve günah duyguları içine düşmesi durumu, °malihulya, °melankoli

KARASEVDALI : Turkish Turkish

karasevdaya tutulmuş, °melankolik

KARASIĞIR : Turkish Turkish

orta anadolu'da yetişen, sert ve kurak iklime dayanıklı, küçük yapılı bir sığır türü

KARAŞIN : Turkish Turkish

esmer, "sarışın" karşıtı

KARASİNEK : Turkish Turkish

öcekler sınıfının çiftkanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir eklembacaklı türü (stomoxys calcitrans)

KARASU : Turkish Turkish

ağır akan su

KARASU : Turkish Turkish

çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren, körlüğe neden olabilen bir göz sayrılığı, °glokom

KARASULARI : Turkish Turkish

ir devletin deniz kıyıları boyunca egemenliği altında tuttuğu belli genişlikteki su şeridi

KARATABAN : Turkish Turkish

ıpekböceklerinde geniş çapta ölüme yol açan kelebek hastalığı

KARATAHTA : Turkish Turkish

okullarda tebeşirle üzerine yazı yazılan, çoğu tahtadan, siyah ve geniş levha

KARATAVUK : Turkish Turkish

karatavukgillerden, tüyleri kara, meyve ve böceklerle beslenen ötücü kuş (turdus merula)

KARATAVUKGİLLER : Turkish Turkish

omurgalı hayvanların kuşlar sınıfından, ardıçkuşlarını ve kızılkuyrukları içine alan bir familya

KARATE : Turkish Turkish

ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, japon kökenli bir dövüş yöntemi

KARATECİ : Turkish Turkish

karate yapan

KARATURP, -PU : Turkish Turkish

turpgillerden, etli, iri beyaz köklü, çok yıllık bir bitki (armoracia lapathifolia)

KARAVAN : Turkish Turkish

ir otomobilin arkasına takılan, hem taşıt hem konut olarak kullanılan, insan taşımaya yarayan, tekerlekli, üstü kapalı araç

KARAVANA : Turkish Turkish

en çok orduda erlerin yemeğini dağıtmada kullanılan, çok miktarda yiyecek alan, kenarları dik, derince metal kap

KARAVANA : Turkish Turkish

(genellikle orduda ya da yatılı okul ve cezaevlerinde) yemek

KARAVANA : Turkish Turkish

ınce, yassı elmas