Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAS TUTUKLUĞU : Turkish Turkish

işe alıştırılmamış kasların çalışma durumunda duyulan ağrı ve sızı

KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARMAK : Turkish Turkish

işi düzelteyim derken büsbütün bozmak

KAŞ YIKMAK : Turkish Turkish

kaş çatmak

KASA : Turkish Turkish

para ya da değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

KASA : Turkish Turkish

ticarethanelerde para alınıp verilen yer

KASA : Turkish Turkish

kimi oyunlarda oyunu yönetme ya da para karşılığında fiş verme işi

KASA : Turkish Turkish

vagonun şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça

KASA : Turkish Turkish

(kimi şeyler için) sandık

KASA : Turkish Turkish

(basımcılıkta) dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla

KASA : Turkish Turkish

kamyon gibi motorlu taşıtlarda malzeme taşımak için karosere eklenen bölüm

KASA : Turkish Turkish

kanatların bağlı bulunduğu kapı ya da pencere çerçevesi

KASA : Turkish Turkish

halatın ucunda ya da bedeninde yapılan halka kıvrım

KASA : Turkish Turkish

yüksekliği ayarlanabilen, beş ayrı parçadan oluşmuş atlama aracı

KASABA : Turkish Turkish

kentten küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi

KASABALI : Turkish Turkish

kasaba halkından olan

KASADAR : Turkish Turkish

ticari kuruluşlarda kasada oturup para alıp veren kimse

KASADARLIK : Turkish Turkish

kasadarın işi

KAŞAĞI : Turkish Turkish

hayvanları tımar etmek için kullanılan, sacdan, dişli araç

KAŞAĞI : Turkish Turkish

sırtı kaşımak için kullanılan, uzun saplı, ucu kaşık ya da el biçiminde, tırtıklı araç

KAŞAĞILAMA, KAŞAMA : Turkish Turkish

kaşağılamak, kaşamak eylemi

KAŞAĞILAMAK, KAŞAMAK : Turkish Turkish

tımar etmek için hayvana kaşağı sürmek

KAŞAĞILANMA : Turkish Turkish

kaşağılanmak eylemi

KAŞAĞILANMAK : Turkish Turkish

kaşağılamak eylemi yapılmak

KAŞAĞILATMAK : Turkish Turkish

kaşağılamak eylemini yaptırmak

KASALAMA : Turkish Turkish

kasalamak eylemi