Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KÂŞİFLİK : Turkish Turkish

uluculuk

KASIK : Turkish Turkish

vücudun karınla uyluk arasındaki bölümü

KAŞIK : Turkish Turkish

çorba gibi sulu ya da kimi ufak taneli yiyecekleri ağıza götürmeye yarayan, saplı sofra aracı

KAŞIK : Turkish Turkish

ir kaşığın alacağı ölçüde

KAŞIK : Turkish Turkish

dilbasan

KAŞIK ATMAK ( YA DA ÇALMAK) : Turkish Turkish

iştahla ya da çabuk yemek

KAŞIK DÜŞMANI : Turkish Turkish

karı, eş

KAŞIK KADAR : Turkish Turkish

çok küçük

KAŞIK KAŞIK : Turkish Turkish

kaşıkla ölçerek

KAŞIK OYUNU : Turkish Turkish

yurdumuzun birçok yöresinde, parmaklar arasına sıkıştırılmış tahta kaşıklar şıkırdatılarak oynanan halk oyunu

KASIKBAĞCI : Turkish Turkish

kasıkbağı yapan ya da satan kimse

KASIKBAĞI, -NI : Turkish Turkish

fıtığı içeride tutmak için kullanılan bağ

KASIKBİTİ, -Nİ : Turkish Turkish

genellikle üreme organları çevresindeki kıl diplerinde yerleşen bir tür bit (phthirus pubis)

KASIKÇATLAĞI, -NI : Turkish Turkish

kasık fıtığı

KAŞIKÇI : Turkish Turkish

kaşık yapan ya da satan kimse

KAŞIKÇI : Turkish Turkish

şimşir, kemik, bağa gibi şeylerden kaşık oyan, süsleyen zanaatçı

KAŞIKÇIKUŞU, -NU : Turkish Turkish

pelikan

KAŞIKÇILIK : Turkish Turkish

kaşık yapma ve satma işi

KAŞIKÇIN : Turkish Turkish

ördekgillerden, gagası kaşık biçiminde, tüyleri ak, kara, kahverengi, ayakları kırmızı bir kuş (spatula clypeata)

KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALMAK : Turkish Turkish

küçük bir şey vererek karşılığında çok fazlasını almak

KAŞIKLA YEDİRİP SAPIYLA (GÖZÜNÜ) ÇIKARTMAK : Turkish Turkish

yaptığı bir iyiliği hiçe indirecek kötülükte bulunmak

KAŞIKLAMA : Turkish Turkish

kaşıklamak eylemi

KAŞIKLAMAK : Turkish Turkish

kaşıkla yemek

KAŞIKLAMAK : Turkish Turkish

(kaşıkla yenen yemek için) severek, iştahla yemek, çalakaşık yemek

KAŞIKLANMAK : Turkish Turkish

kaşıkla yenmek