Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KASTAR : Turkish Turkish

pamuk ipliğini ya da bezini bol ve soğuk suyla yıkayarak ağartma işi

KASTARLAMAK : Turkish Turkish

pamuk ipliğini ya da bezini kastarla ağartmak

KASTARLI : Turkish Turkish

kastarlanmış olan

KASTEN : Turkish Turkish

kasıtla, bile bile ve isteyerek

KASTETME : Turkish Turkish

kastetmek eylemi

KASTETMEK : Turkish Turkish

amaçlamak, amaç olarak almak; demek istemek

KASTETMEK : Turkish Turkish

kötülük etmek, kıymak, zarar vermek istemek

KASTİ : Turkish Turkish

kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek (yapılan)

KASTOR : Turkish Turkish

kunduz

KASTOR : Turkish Turkish

kunduz kürkü

KASTOR : Turkish Turkish

u kürkten yapılmış

KASVET BASMAK ( YA DA ÇÖKMEK) : Turkish Turkish

çok sıkılmak, içi daralmak

KASVET VERMEK : Turkish Turkish

sıkıntı vermek

KASVET, -Tİ : Turkish Turkish

sıkıntı, iç sıkıntısı

KASVETLİ : Turkish Turkish

ıç sıkıcı, sıkıntılı

KAT : Turkish Turkish

kesme, kesilme

KAT : Turkish Turkish

ılgiyi kesme

KAT : Turkish Turkish

sonuca bağlama, bitirme

KAT : Turkish Turkish

koşuk ya da düzyazıda bir tümceyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı, kesme

KAT ÇIKMAK : Turkish Turkish

yapıya kat eklemek

KAT KAT : Turkish Turkish

çok, pek çok

KAT KAT : Turkish Turkish

üst üste

KAT, -TI : Turkish Turkish

ir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire ya da odaların tümü

KAT, -TI : Turkish Turkish

ir yüzey üzerine az ya da çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey; üst üste konulmuş şeylerden her biri, °tabaka

KAT, -TI : Turkish Turkish

(giyecekler için) takım