Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KATI ATIK : Turkish Turkish

kâğıt, cam, plastik gibi geri kazanımla değerlendirilebilecek atık

KATİ OLARAK : Turkish Turkish

kesinlikle

KATI SÖZ : Turkish Turkish

sert ve kırıcı söz

KATI YUMURTA : Turkish Turkish

lop yumurta

KATI YÜREKLİ : Turkish Turkish

acıması olmayan, acımasız

KÂTİBE : Turkish Turkish

kadın yazman, kadın sekreter

KÂTİBİADİL, -DLİ : Turkish Turkish

noter

KATIK : Turkish Turkish

ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva gibi yiyecek

KATIK : Turkish Turkish

yağı alınmış yoğurt, ayran

KATIKLI : Turkish Turkish

katığı olan

KATIKLI AŞ : Turkish Turkish

yoğurtlu bulgur ya da yarmadan yapılan çorba

KATIKSIZ : Turkish Turkish

katığı olmayan

KATIKSIZ : Turkish Turkish

yabancı bir şeyle karışmamış

KATIKSIZ : Turkish Turkish

elli bir yerde, belli bir soydan gelen

KATIKSIZ : Turkish Turkish

niteliği başka hiçbir etkiyle bozulmamış olan, tam

KATİL : Turkish Turkish

ınsan öldüren kimse, °cani

KATİL : Turkish Turkish

öldürücü, ölüme neden olan

KATİL, -TLİ : Turkish Turkish

öldürme

KATILA KATILA : Turkish Turkish

katılacak kadar, katılacak derecede

KATILAŞMA : Turkish Turkish

katılaşmak eylemi

KATILAŞMA : Turkish Turkish

ir özdeğin sıvı durumdan katı duruma geçmesi, °tasallüp

KATILAŞMAK : Turkish Turkish

katı duruma gelmek

KATILAŞTIRMA : Turkish Turkish

katılaştırmak eylemi

KATILAŞTIRMAK : Turkish Turkish

katı duruma getirmek

KATİLEŞME : Turkish Turkish

kesinleşme