Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KATİLEŞMEK : Turkish Turkish

kesinleşmek

KATİLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

kesinleştirmek

KATILGANDOKU : Turkish Turkish

gözeleri şekilsiz bir ara madde içinde bulunan, organların asıl dokularının aralarını dolduran doku

KATILIK : Turkish Turkish

katı olma, yumuşak olmama durumu

KATILIK : Turkish Turkish

ir nesnenin, boyut değişikliklerine neden olan etki ortadan kalktıktan sonra da bu boyutları koruma özelliği

KATILIK : Turkish Turkish

acımasız, duygusuz olma durumu

KATILIM : Turkish Turkish

katılmak eylemi: konsere katılım, ilgi müthişti

KATILIŞ : Turkish Turkish

katılmak eylemi ya da biçimi

KATİLLİK : Turkish Turkish

katil olma durumu

KATILMA : Turkish Turkish

katılmak eylemi, katılım

KATILMA : Turkish Turkish

ıletişim ya da ortak eylemde bulunma yoluyla belirli bir toplumsal duruma girme süreci, °iştirak

KATILMAK : Turkish Turkish

katmak eylemi yapılmak

KATILMAK : Turkish Turkish

ir topluluğa girmek, °iştirak etmek

KATILMAK : Turkish Turkish

ortak olmak, benimsemek

KATILMAK : Turkish Turkish

ir kimseyle aynı duyguları paylaşmak

KATILMAK : Turkish Turkish

aşırı derecede gülmek, ağlamak, gıdıklanmak, korkmak gibi tepkiler sırasında, solunum kaslarının kasılması üzerine soluk kesilmek

KATILTMAK : Turkish Turkish

katılmasına yol açmak; katılacak kadar güldürmek ya da ağlatmak

KATIM : Turkish Turkish

katmak eylemi

KATIM : Turkish Turkish

döl almak için erkek hayvanı dişinin yanına, salma

KATIMLIK : Turkish Turkish

ir seferde katılacak miktar

KATINTI : Turkish Turkish

irbirine katılmış karışık şeylerin her biri

KATINTI : Turkish Turkish

dışarıdan gelip katılmış

KÂTİP : Turkish Turkish

yazman1, °sekreter

KÂTİPLİK : Turkish Turkish

yazmanlık, °sekreterlik

KATIR : Turkish Turkish

atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan