Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KATIR : Turkish Turkish

ınatçı ve huysuz

KATIR KUTUR : Turkish Turkish

sert ve kaba ses çıkararak

KATIR KUTUR : Turkish Turkish

sert duruma gelmiş, sertleşmiş

KATIR GİBİ : Turkish Turkish

inatçı (kimse)

KATIR KUYRUĞU GİBİ KALMAK : Turkish Turkish

ir işte ilerlemeden kalmak

KATIRBONCUĞU, -NU : Turkish Turkish

çoğu binek hayvanlarının boynuna süs olarak takılan, mavi camdan iri boncuk

KATIRBONCUĞU, -NU : Turkish Turkish

u boncuklarla birlikte dizilen küçük deniz kabukları

KATIRCI : Turkish Turkish

katırlarını kirayla işleten ya da katırlarla eşya taşıyan kimse

KATIRCILIK : Turkish Turkish

katır kiraya verme ya da katırla yük taşıma işi

KATIRKUYRUĞU, -NU : Turkish Turkish

aklagillerden, çiçekleri sarı ve şemsiye durumunda olan acı bir bitki (anagyris foetida)

KATIRLAŞMAK : Turkish Turkish

huysuzluk etmek, inatlaşmak

KATIRLIK : Turkish Turkish

ınatçı, huysuz olma durumu

KATIRTIRNAĞI, -NI : Turkish Turkish

aklagillerden, dalları çok ince, çiçekleri sarı, kimi türleri hekimlikte sidik söktürücü olarak kullanılan bir bitki (genista scoparia)

KATIRYILANI, -NI : Turkish Turkish

ir tür engerek

KATIŞIK : Turkish Turkish

ıçine başka şeyler karışmış olan, °mahlut

KATIŞIKLIK : Turkish Turkish

katışık olma durumu

KATIŞIKSIZ : Turkish Turkish

ıçine başka şeyler karışmamış olan, arı, °saf

KATIŞMA : Turkish Turkish

katışmak eylemi

KATIŞMAÇ : Turkish Turkish

enzer olmayan öğelerden oluşmuş bütün

KATIŞMAK : Turkish Turkish

ir topluluğa karışmak, katılmak

KATIŞTIRMA : Turkish Turkish

katıştırmak eylemi

KATIŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir şeyin içine başka bir şey katarak karıştırmak

KATIYAĞ : Turkish Turkish

donyağı, parafin gibi normal sıcaklıkta katı durumda bulunan yağ

KATİYEN : Turkish Turkish

hiçbir zaman, asla: onunla katiyen barışmayacağım

KATİYEN : Turkish Turkish

kesin olarak, kesinlikle, hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde