Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KATİYET, -Tİ : Turkish Turkish

kesinlik

KATKI : Turkish Turkish

ir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım

KATKI : Turkish Turkish

ir şeye katılan başka bir madde, ek

KATKI : Turkish Turkish

metal ve alaşımların hazırlanması sırasında içlerine katılan değişik nitelikteki maddeler

KATKI : Turkish Turkish

düğün günü davetlilerin öğleye kadar gönderdikleri armağan

KATKIDA BULUNMAK : Turkish Turkish

ir şeyin oluşmasına, gelişmesine ya da gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile yardım etmek

KATKILI : Turkish Turkish

ıçine yabancı madde katılmış olan: katkılı ketçap

KATKISIZ : Turkish Turkish

üzerine ya da içine hiçbir şey katılmamış, katışıksız

KATKISIZ : Turkish Turkish

niteliği hiçbir etki ile değişmeyen, tam, bozulmamış

KATLAMA : Turkish Turkish

katlamak eylemi

KATLAMA : Turkish Turkish

mayasız hamurdan yapılan, peynirli ya da peynirsiz pide; yufka

KATLAMAK : Turkish Turkish

kâğıt, kumaş gibi nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

KATLANDIRMAK : Turkish Turkish

katlanmasını sağlamak

KATLANILMA : Turkish Turkish

katlanılmak eylemi

KATLANILMAK : Turkish Turkish

katlanmak eylemi yapılmak

KATLANIŞ : Turkish Turkish

katlanmak eylemi ya da biçimi

KATLANMA : Turkish Turkish

katlanmak eylemi

KATLANMAK : Turkish Turkish

katlamak eylemi yapılmak

KATLANMAK : Turkish Turkish

hoş olmayan bir duruma, güç koşullara dayanmak, °tahammül etmek

KATLATMA : Turkish Turkish

katlatmak eylemi

KATLATMAK : Turkish Turkish

katlamak eylemini başkasına yaptırmak

KATLAYIŞ : Turkish Turkish

katlamak eylemi ya da biçimi

KATLETME : Turkish Turkish

katletmek eylemi

KATLETMEK : Turkish Turkish

ınsan öldürmek

KATLI : Turkish Turkish

katlanmış, bükülmüş