Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KATRANLATMAK : Turkish Turkish

ir yeri, bir şeyi katranla kaplatmak

KATRANLI : Turkish Turkish

üzerine katran sürülmüş olan

KATRANLI : Turkish Turkish

ıçine katran karışmış ya da karıştırılmış olan

KATRANLI : Turkish Turkish

ileşiminde katran olan

KATRANRUHU, -NU : Turkish Turkish

kayın katranının damıtılmasıyla elde edilen ve hekimlikte kullanılan renksiz, keskin kokulu ve yakıcı bir sıvı

KATRANSIZ : Turkish Turkish

katran sürülmemiş, katranlanmamış

KATRANTAŞI, -NI : Turkish Turkish

ileşimindeki su miktarı çok olan bir çeşit yanardağ camı

KATRANYAĞI, -NI : Turkish Turkish

katrandan elde edilen ve hekimlikte ilaç olarak kullanılan sıvı

KATRAT, -TI : Turkish Turkish

(basımcılıkta) dizgide harfler arasına konulan yazısız metal parçası

KATRAT, -TI : Turkish Turkish

(basımcılıkta) dizgi işinde kullanılan bir aralık ölçüsü birimi

KATRE : Turkish Turkish

damla, damlayan şey

KATRE KATRE : Turkish Turkish

damla damla, azar azar

KATRESİ KALMADI ( YA DA KATRESİ YOK) : Turkish Turkish

hiç kalmadı, hiç yok

KATRİLYON : Turkish Turkish

in trilyon (1015)

KATSAYI : Turkish Turkish

ir niceliğin kaç katı alındığını gösteren sayı

KATSAYI : Turkish Turkish

ir yasayı anlatan formülün yazılışında yer alan, değişmeyen sayı

KATSAYI : Turkish Turkish

cisimlerin fiziksel özelliklerini belirten değişmeyen büyüklükler

KATYON : Turkish Turkish

ir çözeltinin elektrolizi sırasında katotta toplanan iyon, artın

KATYUVARI, -NI : Turkish Turkish

yer gazyuvarının
60 km. yükseklikleri arasında kalan katmanı, °stratosfer

KAUÇUK : Turkish Turkish

gövdesi odunsu, özsuyu yapışkan, süt kıvamında, yaprakları oval biçimli, parlak ve kalın sıcak ülke bitkisi, lastikağacı (ficus elastica)

KAUÇUK : Turkish Turkish

amerika, asya ve afrika'nın çeşitli ağaçlarından, özellikle lastik ağacından ya da kimi petrol artıklarının bileşimiyle elde edilen, dayanıklı ve esnek madde

KAUÇUK : Turkish Turkish

u maddeden yapılmış

KAUÇUKLU : Turkish Turkish

kauçukla kaplanmış ya da bileşiminde kauçuk olan (nesne)

KAV : Turkish Turkish

kavmantarlarından kurutularak elde edilen, çabuk tutuşan, süngerimsi madde

KAV : Turkish Turkish

yılanın deri değiştirirken attığı deri