Turkish Turkish
Turkish Turkish
KAVGASIZ : Turkish Turkish
çatışma, kavga olmadan
KAVGASIZLIK : Turkish Turkish
kavgasız olma durumu
KAVGAYA TUTUŞMAK : Turkish Turkish
kavgaya başlamak
KAVGIMAK : Turkish Turkish
koşmak, hızlı yürümek, zıplamak
KAVİ : Turkish Turkish
dayanıklı, güçlü, zorlu
KAVİL, -VLİ : Turkish Turkish
söz
KAVİL, -VLİ : Turkish Turkish
sözleşme, anlaşma
KAVİLEŞME : Turkish Turkish
sağlamlaşma
KAVİLEŞMEK : Turkish Turkish
sağlamlaşmak, pekişmek
KAVİLEŞTİRME : Turkish Turkish
sağlamlaştırma, pekiştirme
KAVİLEŞTİRMEK : Turkish Turkish
sağlamlaştırmak, pekitmek, pekiştirmek
KAVİLLEŞME : Turkish Turkish
kavilleşmek eylemi
KAVİLLEŞMEK : Turkish Turkish
sözleşmek, söz birliği etmek, anlaşmak
KAVİM, -VMİ : Turkish Turkish
udun
KAVİS ÇİZMEK : Turkish Turkish
yay biçiminde yol izlemek
KAVİS, -VSİ : Turkish Turkish
eğmeç, yay
KAVIZ : Turkish Turkish
tahıl kabuğu, kapçık
KAVKI : Turkish Turkish
kabuk: ıstiridye kavkısı
KAVKILI : Turkish Turkish
kavkısı olan (hayvan)
KAVLAK : Turkish Turkish
kabuğu dökülmüş
KAVLAK : Turkish Turkish
güneşten derisi soyulan (kimse)
KAVLAMA : Turkish Turkish
kavlamak eylemi, soyulma
KAVLAMAK : Turkish Turkish
(kabuk, deri vb. için) kabarıp dökülmek, soyulmak
KAVLANMA : Turkish Turkish
kavlanmak eylemi
KAVLANMAK : Turkish Turkish
kavlamak eylemine uğramak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani