Turkish Turkish
KEMİKLEŞMEK : Turkish Turkish
kemik durumuna gelmek
KEMİKLEŞMEK : Turkish Turkish
sert, değişemez bir durum almak
KEMİKLEŞMEK : Turkish Turkish
dokusu kemikdoku durumuna gelmek
KEMİKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish
kemiğe dönüştürmek; kemik gibi sertleştirmek
KEMİKLİ : Turkish Turkish
kemiği olan ya da çok kemiği olan
KEMİKLİ : Turkish Turkish
kemikleri iyi gelişmiş
KEMİKLİ : Turkish Turkish
çok zayıf, sıska
KEMİKLİ BALIKLAR : Turkish Turkish
alıklar sınıfından, iskeletleri kıkırdak durumunda kalmayıp kemikleşmiş olan balıklar takımı
KEMİKSİ : Turkish Turkish
kemiğe benzeyen
KEMİKSİ BÖLGE : Turkish Turkish
kıkırdağın kemiğe dönüşmekte olduğu kemik tabakası
KEMİKSİZ : Turkish Turkish
kemiği olmayan, kemiği ayrılmış
KEMİRCİK : Turkish Turkish
urun, kulak vb.'de bulunan küçük kıkırdak
KEMİRDEK : Turkish Turkish
kuyruğun iskeleti
KEMİRGEN : Turkish Turkish
kesici dişleri çok iyi gelişmiş olan (hayvan)
KEMİRGENLER : Turkish Turkish
tavşan, kobay, kirpi, sıçan ve kunduz gibi köpekdişleri olmayan ve kesici dişleri iyi gelişmiş memeliler takımı
KEMİRİCİ : Turkish Turkish
kemiren
KEMİRİCİLER : Turkish Turkish
kemirgenler
KEMİRİLME : Turkish Turkish
kemirilmek eylemi
KEMİRİLMEK : Turkish Turkish
kemirmek eylemi yapılmak ya da kemirmek eylemine konu olmak
KEMİRİŞ : Turkish Turkish
kemirmek eylemi ya da biçimi
KEMİRME : Turkish Turkish
kemirmek eylemi
KEMİRMEK : Turkish Turkish
sert birşeyi dişleriyle azar azar koparmak
KEMİRMEK : Turkish Turkish
aşındırmak, yemek
KEMİRMEK : Turkish Turkish
ir şeyin içine işleyerek onu harap etmek
KEMİYET, -Tİ : Turkish Turkish
nicelik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani