Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÖNGEL : Turkish Turkish

muşmula

DÖNGELORUCU, -NU : Turkish Turkish

sürekli olarak aç kalma

DÖNGÜ : Turkish Turkish

kısırdöngü

DÖNGÜLEME : Turkish Turkish

sibernetikte bir sistemin girişiyle çıkışı arasında bağlantı kurma

DÖNGÜLÜ : Turkish Turkish

döngüsü olan, döngüleme uygunlanmış

DÖNGÜSÜZ : Turkish Turkish

döngüsü olmayan, döngüleme uygulanmamış

DONKİŞOTLUK : Turkish Turkish

gereği yokken yiğitlik göstermeye kalkışma durumu, şövalyece dü?ünü?

DONMA : Turkish Turkish

donmak eylemi

DONMA DERECESİ : Turkish Turkish

ir maddenin akışkan durumdan katı duruma geçtiği (santigrat) derece

DONMA NOKTASI : Turkish Turkish

suyun donmaya başladığı derece

DONMABİLİM : Turkish Turkish

çözeltilerin donma yasalarının incelenmesi, °kriyoskopi

DONMAK, -AR : Turkish Turkish

(su) soğuğun etkisiyle katı duru-ma gelmek, buza dönüşmek

DONMAK, -AR : Turkish Turkish

sertleş-mek, katılaşmak

DONMAK, -AR : Turkish Turkish

canlılar yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek

DONMAK, -AR : Turkish Turkish

çok üşümek

DONMAK, -AR : Turkish Turkish

(bitki için) soğuktan zarar görmek; yararlanılamaz duruma gelmek

DONMAK, -AR : Turkish Turkish

kimyasal bir etkiyle katılaşmak

DONMAK, -AR : Turkish Turkish

eklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak

DONMAÖLÇER : Turkish Turkish

ir çözeltinin donmaya başladığı sıcaklığı ölçmeye yarayan araç, °kriyometre

DONMAÖLÇÜM : Turkish Turkish

çözeltinin donma sıcaklığının ölçümü

DONMAÖNLER : Turkish Turkish

ir sıvıya katıldığında o sıvının donma derecesini düşürerek, donmasını önleyen madde, °antifriz

DÖNME : Turkish Turkish

dönmek eylemi

DÖNME : Turkish Turkish

içimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki devinimi

DÖNME : Turkish Turkish

aşka bir dindeyken müslüman olan, °mühtedi

DÖNME : Turkish Turkish

erkekten ameliyatla kadın olan