Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÖNEM : Turkish Turkish

ir sanat, edebiyat akımının ya da sanatçının belli bir evresi

DÖNEM : Turkish Turkish

yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki zaman süresi, °devre

DÖNEM : Turkish Turkish

ir yıl içindeki iki ayrı öğretim süresi

DÖNEM : Turkish Turkish

yumrukoyununda üçer dakikalık dövüşme sürelerinden her biri, °raunt

DÖNEMEÇ : Turkish Turkish

ir yolun yön değiştirdiği yer, °viraj

DÖNEMEÇ : Turkish Turkish

ir durumda, eylemde, düşüncedeki aşama

DÖNEMEÇLİ : Turkish Turkish

dönemeci ya da dönemeçleri olan yol, virajlı

DÖNEMEÇSİZ : Turkish Turkish

dönemeci olmayan, virajsız

DÖNEMLİ : Turkish Turkish

düzenli aralarla belli zamanlarda yinelenen, °periyodik

DÖNEMSEL : Turkish Turkish

değişmez bir zaman aralığı sonunda, kendine özdeş olarak yeniden oluşan bir olay

DÖNEMSİZ : Turkish Turkish

düzensiz aralarla, belli zamanlarda yinelenmeyen

DÖNENCE : Turkish Turkish

yeryuvarı üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açıyla geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve eşleğin 23° 27' kuzey ve güneyinden geçen çemberler

DÖNENCEL : Turkish Turkish

dönenceyle ilgili

DÖNENCEL AY : Turkish Turkish

ay'ın ilkbahar noktasından geçen saat dairesinden art arda iki geçişi arasındaki süre (27 gün 1 saat 43 dakika)

DÖNENCEL YIL : Turkish Turkish

güneş'in ilkbahar noktasından art arda iki geçişi arasındaki süre (365 gün 5 saat 48 dakika 46 saniye)

DÖNENMEK : Turkish Turkish

olduğu yerde ya da bir şeyin çevresinde dönmek

DÖNENMEK : Turkish Turkish

fırsat kollayarak istediği bir şeyin çevresinde dönmek

DÖNER : Turkish Turkish

dönmekte olan, dönen, dönecek biçimde düzenlenen

DÖNER : Turkish Turkish

ir eksene geçirilmiş etlerin döndürülerek pişirilmesiyle yapılan kebap,döner kebap

DÖNER KAPI : Turkish Turkish

üç ya da dört kanatlı, düşey ekseni çevresinde dönerek geçiş sağlayan kapı

DÖNER KEBAP : Turkish Turkish

döner

DÖNER SERMAYE : Turkish Turkish

kamu maliyesi alanında belirli ve sürekli bir amacın elde edilmesi için genel ya da katma bütçeden bir miktar paranın, azaltılmamak koşuluyla kuruluşa ya da bu kuruluşla ilgili işletmelere verilmesi, °mütedavil sermaye

DÖNERBOYUN : Turkish Turkish

aşını yarım tur döndürebilen, ağaçkakangillerden küçük bir kuş

DÖNERCİ : Turkish Turkish

döner yapıp satan kimse

DÖNERCİLİK : Turkish Turkish

dönercinin işi