Turkish Turkish
DOMUZUNA : Turkish Turkish
inadına
DOMUZUNA : Turkish Turkish
adamakıllı, çok
DON : Turkish Turkish
giysi
DON : Turkish Turkish
vücudun belden aşağısına giyilen uzun ya da kısa iç giysisi, °külot
DON : Turkish Turkish
at tüyünün rengi
DON : Turkish Turkish
hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle suların buz tutması
DON ÇÖZÜLMEK : Turkish Turkish
hava ısınarak buzlar erimeye başlamak
DON GÖMLEK : Turkish Turkish
üzerinde sadece don ve gömlek var denilecek kadar soyunmuş durumda
DON TUTMAK : Turkish Turkish
uz tutmak, donmak
DONA KALMAK ( YA DA DONUP KALMAK) : Turkish Turkish
donakalmak
DONAKALMAK : Turkish Turkish
şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek
DONAM : Turkish Turkish
ir evin kapı, pencere, tavan, döşeme gibi bölümleri
DONAM : Turkish Turkish
gemi ve sandalların donatılması
DONAMA : Turkish Turkish
süsleme, °tezyin
DONAMAK : Turkish Turkish
süslemek, ºtezyin etmek
DONAMIMSIZ : Turkish Turkish
donanımı olmayan, kültürsüz
DONANIM : Turkish Turkish
donanmaya donatmaya yarayan nesneler
DONANIM : Turkish Turkish
ir etkinlikte, bir işte başarıya ulaşmak amacıyla edinilenlerin tümü
DONANIM : Turkish Turkish
ilgisayarı oluşturan gereçlerin tümü
DONANIM : Turkish Turkish
ir gemi direğine, bir yelkene ya da başka bir parçaya bağlı bulunan halat ve makara gibi manevra araçları
DONANIMLI : Turkish Turkish
donanımı olan, kültürlü
DONANMA : Turkish Turkish
donanmak eylemi
DONANMA : Turkish Turkish
ir devletin deniz kuvvetleri, savaş gemileri
DONANMAK : Turkish Turkish
giyinip kuşanmak, süslenmek
DONANMAK : Turkish Turkish
yayılıp kaplanmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani