Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DÖNDÜRME : Turkish Turkish

döndürmek eylemi, °irca, °tahvil

DÖNDÜRMEK : Turkish Turkish

dönmesini sağlamak

DÖNDÜRMEK : Turkish Turkish

yönünü değiştirmek

DÖNDÜRMEK : Turkish Turkish

sınıfta bırakmak

DÖNDÜRMEK : Turkish Turkish

çevirmek

DÖNDÜRMEK : Turkish Turkish

düzene koymak, yönetmek

DONDURUCU : Turkish Turkish

donmaya yol açan, donduran

DONDURUCU : Turkish Turkish

çok soğuk, çok üşüten

DONDURULMAK : Turkish Turkish

dondurmak eylemine konu olmak ya da dondurmak eylemi yapılmak

DONDURULMAK : Turkish Turkish

değişmez duruma getirilmek

DONDURULMUŞ : Turkish Turkish

uz durumuna getirilmi?

DONDURULMUŞ : Turkish Turkish

soğuktan korunmuş, soğuktan katılaşmış

DONE : Turkish Turkish

veri, °data

DÖNE DÖNE : Turkish Turkish

dönerek, çevrilerek

DÖNE DÖNE : Turkish Turkish

dönerek, çevrilerek

DÖNEÇ : Turkish Turkish

dalgalı akımlı elektrik motor ya da dinamolarında devinimli bölüme verilen ad, °rotor

DÖNEK : Turkish Turkish

kanı ve düşüncesini sık sık değiştiren, sözüne güvenilmeyen, kaypak

DÖNEKÇE : Turkish Turkish

dönek bir biçimde (olan)

DÖNEKLİK : Turkish Turkish

dönek olma durumu

DÖNEKLİK : Turkish Turkish

dönekçe davranış

DÖNEL : Turkish Turkish

kendi ekseni çevresinde dönerek olu?mu?

DÖNELEMEK : Turkish Turkish

dolaşmak, dolaşıp durmak

DÖNELMEK : Turkish Turkish

en yüksek aşamaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak

DÖNEM : Turkish Turkish

elli özellikleri olan zaman parçası, °devre

DÖNEM : Turkish Turkish

ir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı zaman süresi