Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DUYGUSALLIK : Turkish Turkish

duygusal olma durumu

DUYGUSALLIK : Turkish Turkish

duyumların ve duyguların ağır basması, aşırı bir biçimde insanı etkilemesi durumu

DUYGUSUZ : Turkish Turkish

duyusunu yitirmiş, duyarlığı olmayan, hissiz

DUYGUSUZ : Turkish Turkish

katı yürekli, umursamaz, hissiz

DUYGUSUZLAŞMAK : Turkish Turkish

duygusuz duruma gelmek

DUYGUSUZLUK : Turkish Turkish

duygusuz olma durumu, hissizlik

DUYGUSUZLUK : Turkish Turkish

duygusuzca davranış

DUYMA : Turkish Turkish

duymak eylemi

DUYMAK, -AR : Turkish Turkish

kulakla algılamak, işitmek, ses almak

DUYMAK, -AR : Turkish Turkish

ilgi almak, öğrenmek, haber almak

DUYMAK, -AR : Turkish Turkish

sezmek, fark etmek, hissetmek

DUYMAK, -AR : Turkish Turkish

duyu organlarıyla algılamak, hissetmek

DUYMAK, -AR : Turkish Turkish

nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, devinim gibi fizik durumlarını algılamak, duyumsamak, hissetmek

DUYMAK, -AR : Turkish Turkish

ir ruh durumu içine girmek

DUYMAMAZLIK : Turkish Turkish

duymazlık

DUYMAZLIK : Turkish Turkish

duymamış gibi davranma durumu

DUYMAZLIKTAN GELMEK : Turkish Turkish

ilgilenmek istemediği için duymamış gibi davranmak

DUYNAK : Turkish Turkish

toynak

DUYSAL : Turkish Turkish

duyuyla alınan, duyusal

DUYU : Turkish Turkish

ınsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını beş duyu organıyla (görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla) algılama yeteneği

DUYUAYAĞI : Turkish Turkish

örümceğimsilerde zehir çengelinin uzantısı olan çift eklenti

DUYUKILI : Turkish Turkish

öceklerde basit duyu organı ya da bileşik duyu organının yapısal birimlerinden herbiri

DUYULMAK : Turkish Turkish

duymak eylemine konu olmak

DUYULMAMIŞ : Turkish Turkish

o güne değin karşılaşılmamış (şey), şaşılacak (şey)

DUYULUR : Turkish Turkish

duyulan, duyularla algılanabilen