Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
DUYULUR DUYULMAZ : Turkish Turkish

çok alçak, ancak işitilebilen (ses)

DUYULUR DUYULMAZ : Turkish Turkish

haber öğrenilir öğrenilmez, öğrenildiği anda

DUYUM : Turkish Turkish

duyular aracılığıyla edinilen izlenim, °ihsas

DUYUM : Turkish Turkish

duyu

DUYUM : Turkish Turkish

doğruluğu, kesin olarak bilinmeyen haber, söylenti

DUYUM ALMAK : Turkish Turkish

ilgi edinmek, öğrenmek, (kendisine) bildirilmek, haber almak

DUYUM EŞİĞİ : Turkish Turkish

ir uyarımın, duyulabildiği sınır derecesi

DUYUM İKİLİĞİ : Turkish Turkish

ir duyumun başka nitelikte bir duyum uyandırması, örneğin, bir sesin aynı zamanda bir renk duygusu vermesi, °sinestezi

DUYUM YİTİMİ : Turkish Turkish

anestezi

DUYUMCU : Turkish Turkish

duyumculukla ilgili

DUYUMCU : Turkish Turkish

duyumculuk yandaşı

DUYUMCULUK : Turkish Turkish

her bilginin temelinde duyumların bulunduğunu ileri süren öğretilerin genel adı, °sansüalizm

DUYUMLU : Turkish Turkish

duyumu olan

DUYUMÖLÇER : Turkish Turkish

derinin duyarlığını ölçmeye yarayan aygıt

DUYUMSAL : Turkish Turkish

duyu organlarıyla ilgili

DUYUMSAMA : Turkish Turkish

duyumsamak eylemi, °his

DUYUMSAMAK : Turkish Turkish

duyular aracılığıyla bir şeyi algılamak, hissetmek

DUYUMSAMAZLIK : Turkish Turkish

duygusuzluk; az ve yavaş tepki gösteren, bunun sonucu duygulandırıcı nedenlere karşı ilgisiz kalan insanın niteliği

DUYUMSAMAZLIK : Turkish Turkish

düzgülü olarak türlü durumların harekete getirdiği ilgi ve duygulardan yoksun olma durumu

DUYUMSANMAK : Turkish Turkish

olacağı sezgi yoluyla bilinmek, sezinlenmek

DUYUMSUZ : Turkish Turkish

duyumu olmayan

DUYUMSUZLAŞMAK : Turkish Turkish

duyu alamaz duruma gelmek

DUYUMSUZLUK : Turkish Turkish

duyumsuz olma durumu

DÜYUN : Turkish Turkish

orçlar

DUYUNÇ : Turkish Turkish

vicdan